AKSATABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

AKSATABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 37 kelime bulunuyor. 7 harfli AKSATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ASAMBLE11, AKBASMA11, ALBASMA11, BASAMAK11, ABESLİK10, AMABİLE10, BASTİKA10, MAKABİL10, SALABET10, AKBAKLA9, AKSATMA9, AKSAMAK9, BAKALİT9, KALSEMİ9, KABALAK9, KALEMİS9, LAMAİST9, MASTİKA9, MASKELİ9, METALSİ9, SİLKMEK9, SAKLAMA9, SAKAMET9, TASLAMA9, ATLAMAK8, AKSAKAL8, AKLAMAK8, ELASTİK8, KALESKA8, KALAMİT8, KATLAMA8, KATLİAM8, MALAKİT8, METALİK8, SAATLİK8, TAKKELİ7, TELAKKİ7

TAKKELİ

[sıfat]

  • Takkesi olan

TELAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça telaḳḳī)

[isim]

  • Anlayış

    Bunu böylece, belki de bir telakkiye göre küstahça yazmamı açık sözlülüğüme bağışlayın. - Nazım Hikmet

  • Kabul etme, sayma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telakki etmek
  • telakki olunmak

Birleşik Kelimeler: hüsnütelakki

ATLAMAK

[-den]

  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e]

[-den]

  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]

  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek

[-i]

  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek

[-i]

  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

  • İnmek

    Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

[-de]

  • Yanılmak, aldanmak

[mecaz]

  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya

AKSAKAL

[isim]

[mecaz]

  • Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
  • Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen
  • Ermiş, evliya

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

ELASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[sıfat]

  • Esnek

KALESKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası

KALAMİT (Kelime Kökeni: Fransızca calamite)

[isim]

[mineraloji]

  • Amfibol cinsinden bir mineral türü
  • İlk Çağ ağaç taşılı

KATLAMA

[isim]

  • Katlamak işi

[halk ağzında]

  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

KATLİAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳatl + ʿāmm)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Kırım

    İlk katliamdan kaçan Müslümanların malı, mülkü, evi Makedonya muhacirlerine verilmiş. - Yahya Kemal Beyatlı

MALAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca malacihte)

[isim]

[kimya]

  • Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı

METALİK (Kelime Kökeni: Fransızca métallique)

[sıfat]

  • Madeni
  • Metal gibi parlak olan (renk)

    Sigarasını koltuğun kenarına koyduğu metalik kül tablasına ezercesine basıyor. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: metalik boya, metalik renk

SAATLİK

[sıfat]

  • Belli bir saat süresince yapılan veya olan

    Yedi saatlik evliler, şimdiden mi dünyadan el etek çekiyor? - Necip Fazıl Kısakürek

AKBAKLA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kuru fasulye

AKSATMA

[isim]

  • Aksatmak işi