AKRONİM ile Oluşan Kelimeler (AKRONİM Kelime Türetme)

AKRONİM harflerinden oluşan 103 kelime bulunuyor. AKRONİM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akronim kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

ARMONİK9, AKRONİM9, MİNORKA9

6 Harfli Kelimeler

ARMONİ8, MİKRON8, MORİNA8

5 Harfli Kelimeler

KOMAR7, KONMA7, MİKRO7, MARON7, MAKRO7, ORMAN7, ONMAK7, ROMAN7, İMKAN6, İKRAM6, KORNA6, MARKİ6, NOKRA6, İNKAR5, KARNİ5

4 Harfli Kelimeler

AMOR6, KOMİ6, KOMA6, KROM6, MOKA6, MANO6, NORM6, ONMA6, ROMA6, AMİR5, AMİN5, AKİM5, AKOR5, İNAM5, İMAR5, İMAN5, İKON5, KONİ5, KRON5, KANO5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

KOM5, MOR5, NOM5, OMA5, ROM5, İMA4, KOR4, KİM4, KAM4, MİR4, MAİ4, NİM4, NAM4, ONA4, ORA4, RAM4, ANİ3, ARİ3, ARK3, İKA3
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

OM4, AM3, İM3, Mİ3, MA3, OK3, ON3, AR2, AN2, AK2, İN2, Kİ2, RA2

AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)

[isim]

  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]

  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]

  • Argon elementinin simgesi

AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)

[isim]

  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim]

[halk ağzında]

  • İki tarla arasındaki sınır

[isim]

  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.

AK

[isim]

  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı

[sıfat]

  • Bu renkte olan
  • Beyaz leke

    Bir gözünde akı var.

[sıfat]

[mecaz]

  • Temiz

[sıfat]

[mecaz]

  • Dürüst

[sıfat]

[mecaz]

  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı

İN

[isim]

  • Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
  • Mağara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in gibi

[isim]

  • İnsan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in cin
  • in cin top oynamak
  • in cin yok
  • in misin, cin misin

Kİ (Kelime Kökeni: Farsça ki)

[bağlaç]

  • Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
  • Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz

    Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?

  • `Öyle, o kadar, o denli` vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz
  • İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz

    Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.

  • İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz

    Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu. - Osman Cemal Kaygılı

  • Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz

    O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!

  • Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz

    Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?

  • Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi

Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki

RA

[kimya]

  • Radyum elementinin simgesi

ANİ (Kelime Kökeni: Arapça ānī)

[sıfat]

  • Ansızın yapılan

    Ani bir hareketle Çakır'ın omzunu kavradı, öne itti, sonra aynı kuvvetle geri çekip bastırdı, - Tarık Buğra

  • Ansızın ortaya çıkan

    Birkaç ay devam eden bu ani hastalık alınan birçok tıbbi tedbirlere rağmen gittikçe ziyadeleşiyordu. - Asaf Halet Çelebi

[zarf]

  • Ansızın, birdenbire

    Öyle ani ve haşin çıkmıştı ki bu soru, karşıdaki boş bulunup ismini söyledi. - Elif Şafak

ARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çıplak
  • Arınmış, soyutlanmış

    Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

  • İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Ari dil

ARK

[isim]

  • İçinden su akıtmak için toprak kazılarak yapılan açık oluk, arık, dren, karık

    Konduların ortasına ark yapıp göllenen suları dışarı akıttılar. - Lâtife Tekin

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

OK

[isim]

  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
  • Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret
  • At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç

    Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı. - Ömer Seyfettin

[matematik]

  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku

ON

[isim]

  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı

[sıfat]

  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)

[isim]

  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

  • Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek