AKORTLATMA Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

AKORTLATMA harflerini içeren 7 harfli 21 kelime bulunuyor. 7 harfli AKORTLATMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akortlatma ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Akortlatma olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KOTLAMA9, KOTARMA9, KAMAROT9, OTALAMA9, OTARMAK9, OTLAMAK9, OTLATMA9, ARATMAK8, ATLATMA8, ATLAMAK8, AKTARMA8, ALARMAK8, KALAMAR8, KARLAMA8, KATLAMA8, MALKARA8, TARATMA8, TARAMAK8, TARTMAK8, ALAKART7, TALAKAT7

ALAKART (Kelime Kökeni: Fransızca à la carte)

[isim]

  • Seçmeli yemek, tabildot karşıtı

TALAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳat)

[isim]

[eskimiş]

  • Kolayca düzgün söz söyleme durumu

    Sakin ve çekingen Ahmet Naci, umulmaz bir talakat ve hararetle uzun uzun söyledi. - Reşat Nuri Güntekin

ARATMAK

[-e]

[-i]

  • Arama işini bir başkasına yaptırmak

[mecaz]

  • Özletmek

    Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aratmamak

ATLATMA

[isim]

  • Atlatmak işi

Birleşik Kelimeler: atlatma haber

ATLAMAK

[-den]

  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e]

[-den]

  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]

  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek

[-i]

  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek

[-i]

  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

  • İnmek

    Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

[-de]

  • Yanılmak, aldanmak

[mecaz]

  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya

AKTARMA

[isim]

  • Aktarmak işi
  • Bir taşıttan başka bir taşıta geçme
  • Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması
  • Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme
  • Arıları bir kovandan ötekine geçirme

[edebiyat]

  • Alıntı

[spor]

  • Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi

[ekonomi]

  • Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer

[ticaret]

  • Para aktarımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aktarma yapmak

Birleşik Kelimeler: dam aktarma, damar aktarma, ad aktarması, şeker aktarması

ALARMAK

[nesnesiz]

  • Kızarmak
  • Ala renkli duruma gelmek

KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)

KARLAMA

[isim]

  • Karlamak işi

KATLAMA

[isim]

  • Katlamak işi

[halk ağzında]

  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

MALKARA

[isim]

  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri

TARATMA

[isim]

  • Taratmak işi

TARAMAK

[-i]

  • Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek

    Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal

  • Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak

    Birdenbire uzun bir ışık sol tarafımızdaki sırtları taradı. - Halide Edip Adıvar

  • Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
  • Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
  • Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek

[-de]

  • Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek

    Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek

    Dergileri taramak.

[mecaz]

  • Dikkatle bakmak, süzmek

[bilişim]

  • Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak

[tıp]

  • Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılan inceleme

TARTMAK

[-i]

  • Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
  • Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
  • Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek

    Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek

    Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Dikkatle incelemek, değer biçmek

    Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: tartarak yenme

KOTLAMA

[isim]

  • Kotlamak işi