AKADEMİSYEN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AKADEMİSYEN harflerini içeren 5 harfli 134 kelime bulunuyor. 5 harfli AKADEMİSYEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEYİM10, MİDYE10, MEDYA10, SEDYE10, YEDME10, DAYAK9, DENEY9, DİKEY9, SİYME9, SİMYA9, SADME9, SAYMA9, YEDEK9, YASMA9, ASİDE8, AYMAK8, ADESE8, AMADE8, DEMİN8, DEMEK8, DAİMA8, DAMAK8, DENİM8, DİKSE8, DİKME8, DİNME8, DESEN8, DENME8, EMAYE8, ENDAM8, İSYAN8, İDMAN8, İDAME8, İKDAM8, KİMYA8, KADEM8, KADİM8, KAYMA8, KAYME8, MEYAN8, MANDA8, MADİK8, MADEN8, MAYNA8, NEYSE8, NADİM8, NADAS8, NEDİM8, SİYEK8, SİYAK8, SADİK8, SADAK8, SEYEK8, YEMEK8, YEMİN8, YENME8, YAMAK8, YAMAN8, YANMA8, YAKMA8, YASAK8, YASİN8, ANİDE7, ASMAK7, AKİDE7, AKSAM7, DEKAN7, DENEK7, DİKEN7, DİNEK7, ESMEK7, ESAME7, ENAYİ7, İSMEN7, İMSAK7, KİMSE7, KASMA7, KASEM7, KENYA7, KAİDE7, KESME7, KESİM7, KAYAN7, KENDİ7, MİSAK7, MESEN7, MESAİ7, MANAS7, MAKSİ7, MAKAS7, MASKE7, MİNSK7, NESİM7, NEMSE7, NAKDİ7, SİNME7, SAMAN7, SANEM7, SANMA7, SAKİM7, SEMEN7, SEMAN7, SEMAİ7, SEKME7, YENİK7, YANAK7, YAKİN7, ANMAK6, ANİME6, ANEMİ6, AKEMİ6, AKMAN6, AKSAN6, ESNEK6, EKSEN6, EKSİN6, İSKAN6, İNMEK6, İMKAN6, İKAME6, KANMA6, KAMAN6, KAİME6, KESİN6, KESEN6, KEMAN6, MANİA6, MEKAN6, NEKES6, SİNEK6, SANKİ6, SAKİN6, SAİKA6, SENEK6

ANMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i]

[-le]

  • Bir armağanla birinin gönlünü almak
  • Adlandırmak

    Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.

ANİME (Kelime Kökeni: Fransızca animé)

[isim]

  • Japon çizgi romanı mangaların televizyon, sinema vb. için filmleştirilmiş biçimi

ANEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca anémie)

[isim]

[tıp]

  • Kansızlık

AKEMİ

[isim]

  • İki elemanlı mermer yapıştırıcısı

AKMAN

[sıfat]

  • Bozulmamış, saf, temiz

AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)

[isim]

  • Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği

    Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek

[dil bilgisi]

  • Vurgu

Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk

ESNEK

[sıfat]

  • Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki

    Çelik ve kauçuk çok esnek cisimlerdir.

[mecaz]

  • Değişik yorumlara elverişli

[mecaz]

  • Görüş ve tutumlarında katı olmayan

EKSEN

[isim]

  • Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver

    Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için... - Haldun Taner

[matematik]

  • Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru
  • Dingil

[mecaz]

  • Çizgi

    Metnin müziğini, büyüsünü böyle bir eksen çevresinde aradım. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: eksen oyuncu, eksen ülke, dönme ekseni, gök ekseni, eş eksenli

EKSİN

[isim]

[kimya]

  • Anyon

İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)

[isim]

  • Yurtlandırma
  • Yurtlanma

    İskân izni.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi

İNMEK

[-den]

  • Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek
  • Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak

    Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. - Peyami Safa

  • Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden gelmek

    Dağdan kurt indi.

[-e]

  • Bir yerden başka bir yere gitmek, varmak

    Bünyamin, gücünün yettiği kadar hızlı yürüyüp Haliç'e indi. - İhsan Oktay Anar

[-e]

  • Konaklamak

    Samananbarı köyünün en büyük ve gösterişli evine inmişlerdi. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

  • Alçalıp eski durumuna dönmek

    Sular indi. Şiş indi.

[nesnesiz]

  • Fiyatı düşürmek

    Bin lira daha indim, gene almadı.

  • Değeri düşmek

    Altın fiyatları indi.

[-e]

[argo]

  • Vurmak

    Şimdi kafana inerim!

[nesnesiz]

  • Yıkılmak

    Yağmurdan duvar inmiş.

[-e]

  • İnme gelmek

    Sağ tarafına inmiş.

  • Bir yeri kaplamak, basmak veya bir yerden akmak, kaymak

    Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara. - Çetin Altan

  • Uzamak, ulaşmak

    Beyaz taşlardan yapılmış kısa bir duvarın ötesindeki zeytinlik ta vadiye kadar iniyordu. - Ömer Seyfettin

  • Ağmak
  • Sayısı azalmak

    Evvelden daha çok olduğumuzu zannettiğim hâlde sayımız son günlerde bu miktara inmiştir. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: indibindi, günindi

İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)

[isim]

  • Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak

    Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imkânı yok
  • imkân vermek

İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)

[isim]

[eskimiş]

  • Yerine koyma, yerine kullanma
  • Ayağa kaldırma, ayakta durdurma
  • Ortaya koyma

[sıfat]

  • Yerine konulan, yerine geçen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikame etmek

Birleşik Kelimeler: ikame mal

KANMA

[isim]

  • Kanmak işi

KAMAN

[isim]

  • Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri