AKADEMİCİLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
AKADEMİCİLİK harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli AKADEMİCİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ADEMCİ12,
İKİLİK
-
İki değişik kullanımı veya uygulaması olma durumu
Yaz tarifesi, kış tarifesi diye bir ikilik de gerek değildir. - Nazım Hikmet
- Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, tefrika
-
İkisi bir arada, iki taneden oluşmuş, iki tane alabilen
İkilik cezve.
-
Görüş veya düşüncede ikiye bölünmüş olma durumu, anlaşmazlık
Kasabanın tarihi, bir bakıma ikiliklerinin tarihiydi. - Necati Cumalı
- İki kuruşluk gümüş akçe
- Birlik notanın yarı süre değerindeki nota
Birleşik Kelimeler: kırkikilik, duyum ikiliği
İKİLEM
- İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
- İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikilemde kalmak
- ikileme düşmek
KİMLİK
-
Toplumsal bir varlık olarak insanın nasıl bir kimse olduğunu gösteren belirti, nitelik ve özelliklerin bütünü
Sanırım uzun zaman kimliğini korumak, güçlü kalabilmek için direndi. - Reha Mağden
- Kişinin kim olduğunu tanıtan belge, kimlik belgesi, kimlik kartı, tanıtma kartı, hüviyet
- Herhangi bir nesneyi belirlemeye yarayan özelliklerin bütünü
Birleşik Kelimeler: kimlik belgesi, kimlik kartı, millî kimlik, öğrenci kimliği
KALKMA
-
Kalkmak işi
Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz. - Tomris Uyar
KALMAK
-
Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra
-
Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Konaklamak, konmak
Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay
-
Oturmak, yaşamak
Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
- Eğleşmek
-
Hayatını sürdürmek, yaşamak
O aileden bir bu çocuk kaldı.
-
Varlığını korumak, sürdürmek
Eniştemizin iptidai kalmış huyları da vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Oyalanmak, vakit geçirmek
Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı
-
Sınıf geçmemek
Çocukların içinde kalanlar da var geçenler de.
-
İşlemez, yürümez duruma gelmek
Araba yarı yolda kaldı.
-
İleriye atılmak, ertelenmek
Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak
Oda duman içinde kaldı.
-
Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek
Bugün iş maddesinde kaldık.
-
Miras olarak geçmek
Çiftlik ana babasından kalmış.
-
Yapamamak
Misafir geldi, gezmeden kaldık.
-
Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak
Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına. - Haldun Taner
-
Yetinmek
Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.
-
Sınırlanmak
Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk
- Herhangi bir durumu sürdürmek
-
Olmak, herhangi bir durumda bulunmak
Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Bakakalmak.
Şaşakalmak.
Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... den kalır yeri yok
- ... ye kalsa (veya kalırsa)
- kaldı ki
Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış
KEMLİK
- Kötülük
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemlik etmek
LİMAKİ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe
MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)
-
Ailece, ev halkıyla birlikte
Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet
MİKÂİL (Kelime Kökeni: Arapça mīkāʾīl)
- Tanrı buyruğu ile, insanların rızkını dağıtmakla ve doğa olaylarının gerçekleşmesini sağlamakla görevli melek
MALİKİ (Kelime Kökeni: Arapça mālikī)
- İslamiyette dört Sünni mezhepten biri
- Bu mezhepten olan kimse
MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)
- Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı
Birleşik Kelimeler: başmakale
ADİLİK
- Bayağılık, düşüklük, aşağılık
DAKİKA (Kelime Kökeni: Arapça daḳīḳa)
-
Bir saatlik zamanın altmışta biri
Burada, kırk beş dakika kadar, elleri daima kelepçeli, bir koltukta bekleyiş veya bekletiliş. - Necip Fazıl Kısakürek
-
An, zaman
Bundan sonra sizi her dakika arayacağım. - Cahit Uçuk
- Bir derecenin altmışta biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- dakikası dakikasına uymamak
Birleşik Kelimeler: dakika başı, o dakika, son dakika, dakikası dakikasına
DİKLİK
- Dik olma durumu
Birleşik Kelimeler: başı diklik
DİKİLİ
- Dikilmiş olan
Birleşik Kelimeler: dikili taş
- İzmir iline bağlı ilçelerden biri