Ak ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler
AK harfleri ile başlayan 5 harfli 35 kelime bulunuyor. Başında AK olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "ak ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Ak olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AKAJU15,
AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)
- Akıl gereğince, akıl yönünden
AKLAN
-
Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
Karadeniz aklanı.
- Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri
AKALA
- Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk
AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
- Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
- Bu kuralları toplayan kitap
AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)
- Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
- İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân
AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)
-
Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür
Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı
AKLIK
-
Ak olma durumu
Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz
- Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün
Birleşik Kelimeler: yüz aklığı
AKKOR
-
Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan
Akkor kömür.
AKEMİ
- İki elemanlı mermer yapıştırıcısı
AKMAK
-
Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek
Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. - Sait Faik Abasıyanık
- Sıvı maddeler aşağıya yönelmek
- Sıvı bir madde bir yerden çıkmak
-
Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak
Dam akıyor.
-
Art arda ve toplu olarak gitmek
Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak
Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu. - Refik Halit Karay
- Boya birbirine karışmak
-
Sürüp gitmek
Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar. - Yahya Kemal Beyatlı
- Zaman çabuk geçmek
- Karışmak, katılmak
- Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- akacak kan damarda durmaz
- akan sular durmak
- akara kokara bakma, çuvala girene bak
- akarı kokarı olmamak
- akarına bırakmak
- akıp gitmek
- akmasa da damlar
Birleşik Kelimeler: akan yıldız, akarsu, akaryakıt
AKMAN
- Bozulmamış, saf, temiz
AKONT (Kelime Kökeni: Fransızca àcompte)
- Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmi ödeme
AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)
-
Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği
Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek
- Vurgu
Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk
AKSAK
- Aksayan, hafifçe topallayan
-
İyi gitmeyen, iyi işlemeyen
İşin aksak yönü.
- Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize
- Türk müziğinde kıvrak bir usul
Ata Sözleri ve Deyimler
- aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
Birleşik Kelimeler: ağır aksak, yürük aksak, raks aksağı, Türk aksağı
AKORT (Kelime Kökeni: Fransızca accord)
- Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen
- Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi
- Uyum, uyumluluk
Ata Sözleri ve Deyimler
- akort etmek
Birleşik Kelimeler: akordu bozuk