AHBAPÇA ile Oluşan Kelimeler (AHBAPÇA Kelime Türetme)

AHBAPÇA harflerinden oluşan 19 kelime bulunuyor. AHBAPÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ahbapça kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

AHBAPÇA20

5 Harfli Kelimeler

AHBAP15

4 Harfli Kelimeler

PAHA12, ÇAPA11, PAÇA11, ÇABA9

3 Harfli Kelimeler

HAP11, PAH11, ÇAP10, HAÇ10, BAP9, HAB9, BAÇ8, AHA7, ABA5

2 Harfli Kelimeler

AH6, HA6, AÇ5, AB4

AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)

[isim]

[eskimiş]

  • Su

Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava

ABA

[isim]

[halk ağzında]

  • Abla
  • Anne

[isim]

  • Yünün dövülmesiyle yapılan kalın ve kaba kumaş
  • Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

[eskimiş]

  • Bu kumaştan yapılan ve dervişlerce giyilen hırka
  • Kepenek (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aba altında er yatar
  • aba altından sopa (veya değnek) göstermek
  • aba gibi
  • abanın kadri yağmurda bilinir
  • aba vakti yaba, yaba vakti aba
  • abayı sermek
  • abayı yakmak

Birleşik Kelimeler: aba güreşi

[sıfat]

  • Yemek yemesi gereken, tok karşıtı

    Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk

  • Yiyecek bulamayan

    Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Gözü doymaz, haris

    Ne aç adam!

[mecaz]

  • Çok istekli, hevesli

    Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu

[zarf]

  • Karnı doymamış olarak

    Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acından kimse ölmemiş
  • acından ölmek
  • aç açık kalmak
  • aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
  • aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
  • aç at yol almaz, aç it av almaz
  • aç ayı oynamaz
  • aç bırakmak
  • aç doymam, tok acıkmam sanır
  • aç doyurmak
  • aç elini kora sokar
  • aç esner, âşık gerinir
  • aç gezmektense tok ölmek yeğdir
  • açın gözü ekmek teknesinde olur
  • açın imanı olmaz
  • açın karnı doyar, gözü doymaz
  • açın koynunda ekmek durmaz
  • açın kursağına çörek dayanmaz
  • açın uykusu gelmez
  • aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
  • aç ile eceli gelen söyleşir
  • aç kalmak
  • aç köpek fırın deler
  • aç kurt aslana saldırır
  • aç kurt gibi
  • aç kurt yavrusunu yer
  • aç ne yemez, tok ne demez
  • aç susuz kalmak
  • aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
  • aç, yanından kaç

Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç

AH

[isim]

  • İlenme, beddua

[ünlem]

  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]

  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah

HA

[ünlem]

  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

  • (ha:) Şaşma anlatan bir söz

    Amma güzel ha! Öyle oldu ha!

  • (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz

    Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan

  • (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz

    Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan

[bağlaç]

  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]

  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat]

[kaba konuşmada]

  • Evet

[teklifsiz konuşmada]

  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]

  • Hahniyum elementinin simgesi

AHA

[edat]

[halk ağzında]

  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!

BAÇ (Kelime Kökeni: Farsça bāc)

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde gümrük vergisi

    Sirkeci'de oh diye gözlerini açtı, şehrin ta göbeğinde bacını verdiği köprüyü yavaş yavaş geçti. - Ömer Seyfettin

  • Zorla alınan para, haraç

    Galata'da baç alınan evler bir gece içinde istiklallerini ilan ederek en meşhur hamilerini kovmuşlardı. - Ömer Seyfettin

ÇABA

[isim]

  • Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor

    Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çaba göstermek
  • çaba harcamak

Birleşik Kelimeler: can çabası, yaşama çabası

BAP (Kelime Kökeni: Arapça bāb)

[isim]

[eskimiş]

  • Kapı
  • Kitaplarda bölüm, başlık
  • Konu, husus

    Ben yine memnunum senden evladım / Sana ben bu bapta kusur bulmadım - Enis Behiç Koryürek

[dil bilgisi]

  • Arap dil bilgisinde mastar çeşitlerinden her biri

Birleşik Kelimeler: Babıali

HAB (Kelime Kökeni: Farsça ḫvāb)

[isim]

[eskimiş]

  • Uyku

ÇAP

[isim]

  • Cisimlerin genişliği, kutur

    Tüfeklerin çaplarını sorsanız cevabını veremezler. - Ömer Seyfettin

  • Büyüklük

    Gövdesi ise yaklaşık dört karış çapında ve üç karış yüksekliğindeydi. - İhsan Oktay Anar

  • Ölçü, ölçek

    Bir romanım Türkiye çapında ilk kez bu kadar çok okunuyordu. - Adalet Ağaoğlu

  • Yapının veya arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita

[mecaz]

  • Bilgi, deneyim ve yeteneklerin tümü, kalibre

    Dostumuza da düşmanımıza da hürmet etmeyi, onun çapını doğru tayin etmeyi bilmeliyiz. - Necip Fazıl Kısakürek

[matematik]

  • Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çaptan düşmek

Birleşik Kelimeler: açısal çap, dış yarıçap, iç yarıçap, yarıçap, küçük çapta, ufak çapta

[sıfat]

  • Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı

[zarf]

  • Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı bir biçimde

HAÇ (Kelime Kökeni: Farsça hāc)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim, istavroz, put (I), salip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haç çıkarmak
  • haçı suya atma

ÇAPA

[isim]

  • Tarlalarda toprağı işlemek için kullanılan ağaç veya demir saplı kazı aracı

    Hiç keser, çapa elinden düşmüyordu, yeri kazıyor kazıyordu. - Muzaffer İzgü

  • Çapalama işi

Birleşik Kelimeler: kör çapa

PAÇA (Kelime Kökeni: Farsça pāçe)

[isim]

  • Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm
  • Kasaplık hayvanların ayağı
  • Bu ayaktan yapılan çorba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • paçalarından akmak
  • paçalarından kibarlık akmak
  • paçaları sıvamak
  • paçasından tutup atmak
  • paçasını çekecek (veya toplayacak) hâli olmamak
  • paçası tutuşmak
  • paçayı kaptırmak
  • paçayı kurtarmak (veya sıyırmak)

Birleşik Kelimeler: paça günü, paça kasnak, paçası düşük, bol paça, boru paça, çalapaça, dar paça, duble paça, düz paça, geniş paça, İspanyol paça, yaka paça

HAP (Kelime Kökeni: Arapça ḥabb)

[isim]

  • Kolayca yutulabilmesi için toparlak duruma getirilmiş ilaç

    Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş. - Burhan Felek

[argo]

  • Bir içimlik afyon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hapı yutmak

Birleşik Kelimeler: yaldızlı hap, ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

[isim]

  • Çocuk dilinde yiyeceği yutma sesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hap etmek