Ah ile Biten 6 Harfli Kelimeler

AH ile biten 6 harfli 22 kelime bulunuyor. Sonu AH olan 6 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ah ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Ah olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AHUVAH21, BEDHAH18, PEYDAH18, ÇARGAH17, FERSAH17, GÜMRAH17, MİFTAH17, SİFTAH17, TEZGAH17, BARGAH16, DERGAH16, FELLAH16, PERDAH16, BERZAH15, MEDDAH15, SEYYAH15, MAŞLAH14, KÜSTAH13, CERRAH13, TİMSAH12, YALLAH12, MATRAH11

MATRAH (Kelime Kökeni: Arapça maṭraḥ)

[isim]

[ekonomi]

  • Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan değer

Birleşik Kelimeler: vergi matrahı

TİMSAH (Kelime Kökeni: Arapça timsāḥ)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sürüngenlerden, sıcak bölgelerin akarsularında yaşayan, kalın derili, uzun kuyruklu, iri bir hayvan (Crocodilus)

    Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Bu hayvanın derisinden yapılan

Birleşik Kelimeler: timsah gözyaşları

YALLAH (Kelime Kökeni: Arapça yā + Allāh)

[ünlem]

  • `Haydi, yürü, kalk, git` anlamlarında kullanılan bir söz

    Millet, muharebenin başladığını, Gazi'nin Sivas'a geldiğini duyar duymaz yallah demiş, Salihli'ye gitmiş. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yallah çekmek
  • yallah etmek

KÜSTAH (Kelime Kökeni: Farsça gustāḫ)

[sıfat]

  • Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse)

    Babasının koltuğuna küstah bir tarzda oturmuş, bacaklarını yatar gibi uzatmış ve laubali şeyler söylüyor. - Reşat Nuri Güntekin

CERRAH (Kelime Kökeni: Arapça cerrāḥ)

[isim]

  • Ameliyat yapan uzman hekim, hariciyeci, operatör

    Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu. - İhsan Oktay Anar

[eskimiş]

  • Önemsiz yaraları iyileştiren kimse

Birleşik Kelimeler: beyin cerrahı

MAŞLAH (Kelime Kökeni: Arapça maşlaḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir tür kadın üstlüğü

    Kalın bir Doğu maşlahı giymiş, işlemeli beyaz bir başörtüsü örtmüştü. - Aka Gündüz

  • Bazı varlıklı Arapların giydiği ipekten pelerin

BERZAH (Kelime Kökeni: Arapça berzaḫ)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Kıstak

    Yarımadanın berzahındaki bu geniş yol biraz tehlikeliydi. - Ömer Seyfettin

[din bilgisi]

  • Dinî inanışlara göre ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar bulunduğu yer

MEDDAH (Kelime Kökeni: Arapça meddāḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Taklitler yaparak, hoş hikâyeler anlatarak halkı eğlendiren sanatçı

    Ramazan geceleri bu kahveye meddahlar, cura, bağlama gibi meşhur saz çalanlar geliyordu. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]

  • Öven, aşırı övgüde bulunan kimse

SEYYAH (Kelime Kökeni: Arapça seyyāḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Gezgin, turist

    Seyyah olup şu âlemi gezerim / Bir dost bulamadım gün akşam oldu - Pir Sultan Abdal

BARGÂH (Kelime Kökeni: Farsça bārgāh)

[isim]

[eskimiş]

  • İçine izinle girilen yer, otağ, yüksek divan

DERGÂH (Kelime Kökeni: Farsça dergāh)

[isim]

[eskimiş]

[tarih]

  • Tekke

    Çile çeken derviş, dergâhta kendisine gösterilen vazife dışında her istediğini okumakta ve bazı meşguliyetlerde bulunmakta serbestti. - Asaf Halet Çelebi

  • Huzur, kat

    Biçare Yunus'un çoktur günahı / Hakk'ın dergâhına yüz tutmuşum ben - Yunus Emre

FELLAH (Kelime Kökeni: Arapça fellāḥ)

[isim]

[eskimiş]

  • Çiftçi
  • Mısır köylüsü

    Bir Mısır turnesinde zengin bir fellah kendisine tutulmuş, nikâhla almıştı. - Refik Halit Karay

  • Arap

PERDAH (Kelime Kökeni: Farsça perdāḫt)

[isim]

  • Parlatma, parlaklık verme
  • Sakal tıraşından sonra kıl çıkış yönünün tersine yapılan ikinci tıraş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • perdah çekmek
  • perdah vurmak (veya etmek)

ÇARGÂH (Kelime Kökeni: Farsça çārgāh)

[isim]

[müzik]

  • Türk müziğinde `do` perdesinin adı
  • Bu perdede karar kılan makam

FERSAH (Kelime Kökeni: Arapça fersaḫ)

[isim]

  • Yaklaşık 5 kilometrelik bir uzaklık ölçüsü

[mecaz]

  • Çok uzun mesafe, uzaklık

Birleşik Kelimeler: fersah fersah