[sıfat]

• Uyumlu, düzenli

  Zaman oldu en renkli, en ahenkli şekillerin peşinde koştum. - Nazım Hikmet

• Eğlenceli

[zarf]

• Ahlakça

[sıfat]

• Ahlak kurallarına bağlı, bunlara uygun davranan (kimse)

[nesnesiz]

• İç çekmek, ah etmek, ah çeker gibi ses çıkarmak

  Sabahtan beri sıkıntıdan ahladı durdu.

[isim]

• Manisa iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Ahdetmek işi

[zarf]

• Ahlak anlayışına göre, ahlak değerleri bakımından, ahlaken

  Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan. - Kerim Korcan

[isim]

• Ahlak konularını inceleyen filozof veya bu konularla uğraşan kimse

  Ahlakçılar bu mahzurlarla cenkleşiyorlar. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[sıfat]

[felsefe]

• Her şeyi ahlak açısından değerlendiren, törelci, aktöreci, moralist

[sıfat]

• Biraz ahmak

  O vakte kadar Necmiye'ye bir şey söylememek pek ayıp ve ahmakça bir hareket olacaktı. - Reşat Nuri Güntekin

[zarf]

• (ahma'kça) Ahmağa yakışır bir biçimde, aptalca, angutça

  İnsanoğlunu bu kadar ahmakça aldatmak için insanın kendisi ne olmalıdır? - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Ahzetmek işi

[isim]

[hayvan bilimi]

• Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir tür mürekkep balığı (Octopus)

[halk ağzında]

• Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir ur türü, polip

  Genzinde de herhâlde ahtapot olacaktı ki boynunu uzatıp derin derin nefes alırdı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

• ahtapot gibi

[isim]

[eskimiş]

• Alışveriş

[isim]

• Aynı at sahibine veya at ortaklığı bulunan kişilere ait olan, aynı koşuya katılan atlar, eküri

[isim]

• Ahlama işi

[isim]

[bitki bilimi]

• Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus)

• Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz