Ah ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

AH harfleri ile başlayan 5 harfli 16 kelime bulunuyor. Başında AH olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ah ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Ah olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AHFEŞ18, AHŞAP16, AHLAF15, AHFAT15, AHBAP15, AHVAL15, AHRAZ12, AHİZE12, AHCAR12, AHMAK10, AHKAM10, AHRET9, AHLAT9, AHLAK9, AHENK9, AHALİ9

AHLAT (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)

[bitki bilimi]

  • Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi

[argo]

  • Kaba adam, yol iz bilmez kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahlatın iyisini (dağda) ayılar yer

[isim]

[eskimiş]

  • Bir karışım içindeki parçalar, ögeler

[fizyoloji]

  • Beden yapısının temelini oluşturan ögeler

Birleşik Kelimeler: ahlatıerbaa

[isim]

  • Bitlis iline bağlı ilçelerden biri

AHLAK (Kelime Kökeni: Arapça aḫlāḳ)

[isim]

  • Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre

    Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez. - Çetin Altan

  • Huylar

    Bu şoförler hepinizin ahlakını bozdu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ahlak bilimi, ahlak dışı, ahlak yasası, ahlak zabıtası, ilmiahlak

AHENK (Kelime Kökeni: Farsça āheng)

[isim]

  • Uyum

    Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay

[mecaz]

  • Uzlaşma

    Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. - Haldun Taner

[eskimiş]

  • Ezgi

    Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahengi bozulmak
  • ahenk almak
  • ahenk kurmak
  • ahenk sağlamak
  • ahenk vermek
  • ahenk yapmak

Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, ahenk tahtası

AHALİ (Kelime Kökeni: Arapça ahālī)

[isim]

  • Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk

    Mevsim daha Boğaz'ın bütün ahalisini toplayamamıştır. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Bir yerde toplanan kalabalık

    Ahaliden kimsenin kendisini tanımaması için bir siyah mantoya bürünmüştü. - Reşat Nuri Güntekin

AHMAK (Kelime Kökeni: Arapça aḥmaḳ)

[sıfat]

  • Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal

    En doğru, en yüksek fikir, bir cahil veya ahmağın elinde gülünç, değersiz bir hâle gelebilir. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez
  • ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
  • ahmak misafir ev sahibini ağırlar
  • ahmak yerine koymak

Birleşik Kelimeler: ahmakıslatan

AHKÂM (Kelime Kökeni: Arapça aḥkām)

[isim]

  • Hükümler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahkâm çıkarmak
  • ahkâm kesmek
  • ahkâm yürütmek

AHRAZ (Kelime Kökeni: Arapça aḫres)

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Dilsiz (kimse)
  • Sağır ve dilsiz (kimse)

AHİZE (Kelime Kökeni: Arapça āḫiẕe)

[isim]

  • Telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça

    Ahize birinden ona geçerek belki bir saat konuştular. - Mithat Cemal Kuntay

AHCAR (Kelime Kökeni: Arapça aḥcār)

[isim]

[eskimiş]

  • Taşlar

AHLAF (Kelime Kökeni: Arapça aḫlāf)

[isim]

[eskimiş]

  • Bizden sonrakiler, eslaf karşıtı

AHFAT (Kelime Kökeni: Arapça aḥfād)

[isim]

[eskimiş]

  • Erkek torunlar

AHBAP (Kelime Kökeni: Arapça aḥbāb)

[isim]

  • Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse

    Ben yeni tanıdım ama kızın eski ahbapları imişler. - Osman Cemal Kaygılı

[ünlem]

[teklifsiz konuşmada]

  • Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü

    Baksana ahbap!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahbap çıkmak
  • ahbap kusuruna bakan ahbapsız kalır
  • ahbap olmak

Birleşik Kelimeler: ahbap çavuş ilişkisi, ahbap çavuşlar

AHVAL (Kelime Kökeni: Arapça aḥvāl)

[isim]

  • Durumlar, hâller, vaziyetler

    Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. - Atatürk

  • Davranışlar
  • Olaylar

    Agâh Bey dünya ahvalinden habersiz. - Refik Halit Karay

AHŞAP (Kelime Kökeni: Arapça aḫşāb)

[sıfat]

  • Ağaçtan, tahtadan yapılmış

    Hani bazı ahşap evler vardır, üstüne beton püskürtülür. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

  • Ağaçtan, tahtadan yapılmış nesne

AHFEŞ

[isim]

  • `Söylenen sözü anlamadan kafa sallayarak onaylamak` anlamında Ahfeş'in keçisi gibi başını sallamak deyiminde geçen bir söz