AFSUNLAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
AFSUNLAMAK harflerini içeren 6 harfli 29 kelime bulunuyor. 6 harfli AFSUNLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MAFSAL14,
ASALAK
- Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
- Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli
Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları
ANLAMA
-
Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf
Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit
- Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme
Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla
ANAMAL
- Sermaye
Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi
AKLAMA
- Aklamak işi, ibra
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi
KANAMA
-
Kanamak işi, nezif
Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: beyin kanaması
AKASMA
- Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clematis vitalba)
AKSUNA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Basınçlanma
AKSAMA
-
Aksamak işi
Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde. - Yusuf Ziya Ortaç
MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)
-
Sürekli su akan boru
İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı
- Boruları aşırı basınçtan korumak amacıyla su yolu üzerinde yapılan içi su dolu hazne
- Büyük yalak
SANMAK
-
Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek
Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu
-
Gibi gelmek, farz etmek
Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı. - Peyami Safa
-
Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek
Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: varsanı
SALMAK
-
Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek
Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu
-
Yollamak, göndermek
Bununla beraber peşine adam salmak gerekir. - Aka Gündüz
-
Koymak, katmak
Halk ruhunun benliğinizde yeniden uyanıp hararetini gönlünüze saldığını duyarsınız. - Refik Halit Karay
-
Sürmek
Bunun içindir ki dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Uğratmak
Başını derde salmak.
-
Vergi yüklemek
Ona elli bin lira salmışlar.
-
Üzerine yürütmek
Tazıyı tavşana salmak.
-
Saldırmak
Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Sarkıtmak
Soğutmak için kuyuya su kabı saldı.
- Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
- Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek
Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek
ULAMAK
- Eklemek, katmak, ilave etmek
UNLAMA
- Unlamak işi
ULANMA
- Ulanmak işi
ASUMAN (Kelime Kökeni: Farsça āsmān)
-
Gök
Düşsün olur mu toprağa göçmüş cihan gibi / Sönsün o mavi gözleri bir asuman gibi - İbrahim Alâeddin Gövsa