Afet ile Biten Kelimeler

AFET ile biten 9 kelime bulunuyor. Sonu AFET olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Afet kelimesinin anlamı nedir? Afet ile başlayan kelimeler. İçinde afet olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

ZİYAFET18, HİLAFET17, KIYAFET16, NEZAFET16, ZARAFET16, KESAFET14, LETAFET13

6 Harfli Kelimeler

İZAFET15

4 Harfli Kelimeler

AFET10

AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)

[isim]

  • Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım

    O yıl su baskınları bir afet gibiydi.

  • Kıran

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok kötü

    Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın

    Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı

[tıp]

  • Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk

Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet

LETAFET (Kelime Kökeni: Arapça leṭāfet)

[isim]

  • Güzel olma durumu, hoşluk

    Evet, bu kadının tebessümünde başka letafet var. - Ahmet Rasim

  • İncelik

    Bu ne letafet, bu ne güzellik ya Rabbi diye mırıldandı. - Ömer Seyfettin

KESAFET (Kelime Kökeni: Arapça kes̱āfet)

[isim]

[eskimiş]

  • Çokluk, sıklık
  • Yoğunluk

    Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Saydam olmama durumu, bulanıklık

Birleşik Kelimeler: nüfus kesafeti

İZAFET (Kelime Kökeni: Arapça iżāfet)

[isim]

[eskimiş]

[felsefe]

  • Görelik

KIYAFET (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyāfet)

[isim]

  • Giysi

    Bu çelişki, kıyafetinin seçimi konusunda onu çıkmaza sokuyordu. - Nermin Bezmen

  • Resmî giysi

    Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: kıyafet balosu, kıyafet düşkünü, kıyafetname, kalıp kıyafet, kılık kıyafet, gece kıyafeti

NEZAFET (Kelime Kökeni: Arapça neẓāfet)

[isim]

[eskimiş]

  • Temizlik, paklık

ZARAFET (Kelime Kökeni: Arapça ẓarāfet)

[isim]

  • Zariflik

    Sadece zarafetinizin, güzelliğinizin karşıdan hayranı olmuştum. - Samim Kocagöz

HİLAFET (Kelime Kökeni: Arapça ḫilāfet)

[isim]

[tarih]

  • Halifelik

ZİYAFET (Kelime Kökeni: Arapça żiyāfet)

[isim]

  • Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy (II)

    Padişahın bu ziyafetlere bazen cesim saltanat kayıkları ile de geldiği olurdu. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... ziyafeti çekmek
  • ziyafet çekmek (veya vermek)