ADAYAVRUSU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ADAYAVRUSU harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli ADAYAVRUSU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YUVA13, AYVA12, DAVA12, SUVA12, VURU12, SAVA11, AVAR10, DUYU10, UYDU10, ADAY8, DURU8, UYUR8, ASYA7, DARU7, SADA7, SAYA7, URAY7, YASA7, ARYA6, ARDA6, AYAR6, DARA6, SURA6, YARA6, ARSA5, ASAR5, SARA5

ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)

[isim]

  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı

ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)

[isim]

[eskimiş]

  • Eserler

Birleşik Kelimeler: asarıatika

[isim]

  • Yüzyıllar

SARA (Kelime Kökeni: Arapça ṣarʿa)

[isim]

[tıp]

  • Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağız köpürmesi ile ortaya çıkan bir sinir hastalığı, tutarık, tutarak, tutarga, yilbik, epilepsi

    Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[müzik]

  • Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça

ARDA

[isim]

[halk ağzında]

  • İşaret olarak yere dikilen çubuk
  • Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
  • Ardıl

AYAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyār)

[isim]

  • Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu

    Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi.

  • Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü

    Memleket saat ayarı.

  • Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
  • Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü

    Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor.

[mecaz]

  • Değer, derece

    Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayar almak
  • ayar etmek
  • ayar vermek

Birleşik Kelimeler: ayarı bozuk, aklı tam ayar, balans ayarı, saat ayarı

DARA (Kelime Kökeni: İtalyanca tara)

[isim]

  • Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
  • Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
  • İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • darasını almak
  • darasını düşmek
  • daraya atmak (veya çıkarmak)

SURA (Kelime Kökeni: (Surate şehrinin adından))

[isim]

  • Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

YARA

[isim]

  • Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik

    Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet

  • Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık

    Geminin omurgasındaki yara.

  • Vücutta işlemekte olan çıban

[mecaz]

  • Dert, üzüntü, acı

    Bu yarayı deşmeyin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yara açmak
  • yara almak
  • yara işlemek
  • yara kapanmak
  • yarasını deşmek
  • yarası olan gocunur (veya gocunsun)
  • yaraya merhem olmak
  • yaraya tuz biber ekmek
  • yarayı tazelemek

Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası

ASYA

[isim]

  • Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri

Birleşik Kelimeler: Asya koyunu

DARU (Kelime Kökeni: Farsça dārū)

[isim]

[eskimiş]

  • İlaç

SADA

[isim]

  • 343 seda

SAYA

[isim]

  • Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü

[halk ağzında]

  • Gebe koyunların karnındaki yavru yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı tören

[halk ağzında]

  • Yayla ve kırlarda hayvanlar için yapılan üstü samanla örtülü yer

[halk ağzında]

  • Kadın giysisi

[halk ağzında]

  • İş önlüğü

    Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saya gezmek

URAY

[isim]

[eskimiş]

  • Belediye

YASA

[isim]

  • Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural

    Doğa yasaları.

[hukuk]

  • Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun

    Buradaki yasaların yabancıların ev satın almalarına mâni olup olmadığını bilmiyordu henüz. - Nermi Uygur

  • Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum

    Yer çekimi yasası. Mendel yasaları.

  • Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü

    Ahlak yasası.

[felsefe]

  • Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel

    Düşünme yasaları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yasa çıkarmak (veya yapmak veya koymak)

Birleşik Kelimeler: yasa dışı, yasa koyucu, yasa önerisi, yasa sözcüsü, yasa tasarısı, yasa teklifi, anayasa, ahlak yasası, başatlık yasası, doğa yasası, ergime yasası, üç durum yasası, düşünme yasaları