ACIMASIZLIK ile Oluşan Kelimeler (ACIMASIZLIK Kelime Türetme)
ACIMASIZLIK harflerinden oluşan 251 kelime bulunuyor. ACIMASIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Acımasızlık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
ACIMASIZLIK22
9 Harfli Kelimeler
ACISIZLIK19, AKILSIZCA18
8 Harfli Kelimeler
ACIMASIZ18, MIZIKACI18, SAZCILIK17, CIZLAMAK16, KALIMSIZ15, MIZIKALI15, SIKILMAZ15, ACIKILMA14, SIZLAMAK14, SIKILAMA12
7 Harfli Kelimeler
SAKIZCI16, KIZMACA15, KIZILCA15, KAZMACI15, CIZLAMA15, CAKASIZ15, ALIMSIZ14, AKILSIZ13, KIZILMA13, KAMASIZ13, MASALCI13, MAZILIK13, SIZLAMA13, SAKIZLI13, AMCALIK12, KAZILMA12, KISILMA11, SIKILMA11, ASILMAK10, ASMALIK10
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
SIZICI16, ACISIZ15, CAMSIZ15,
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
SAZCI13, CIZIK13, CILIZ13, CAMIZ13, CAZLI12, KIMIZ11, LAZCA11, SIZMA11, CAMSI11, AZILI10, ACIMA10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, ILICA10, KIZIL10, KIZMA10, KAZIM10, LAZIM10, MALCI10
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
AZCA10, SIZI10, MAZI9,
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
CIZ10, CAZ9, CIS8, ACI7, AZI7, KIZ7, SAC7, SAZ7, ZAM7, CIK7, CAM7, AZA6, ISI6, KAZ6, LAZ6, ASI5, MAS5, SIK5, SAM5, ASA4
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
AZ5, AS3, AM3, MA3, AK2, AL2, LA2
AK
- Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
- Bu renkte olan
-
Beyaz leke
Bir gözünde akı var.
- Temiz
- Dürüst
-
Sıkıntısız, rahat
Ak günler göresin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ak akçe kara gün içindir
- ak dediğine kara demek
- ak don kara don geçitte belli olur
- ak gün ağartır, kara gün karartır
- akı ak karası kara
- akı karası geçitte belli olur
- akım derken bokum demek
- ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
- ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
- ak koyunun kara kuzusu da olur
- ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
- akla karayı seçmek
- ak sakaldan yok sakala gelmek
Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
AM
- Dişilik organı
- Amerikyum elementinin simgesi
ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
- Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
- İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
ASI
- Asma işi
- Afiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıda olmak (veya kalmak)
MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)
- Emme, emerek içine çekme, soğurma
Birleşik Kelimeler: massetmek
SIK
-
Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı
Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.
- Çok bulunan, çok rastlanan
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
-
Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak
Çiçekleri çok sık diktik.
Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık
SAM (Kelime Kökeni: Arapça sāmm)
- Sam yeli
Birleşik Kelimeler: sam yeli
- Rus yapısı, karadan havaya güdümlü silah
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
ASIK
-
Somurtkan
O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal
- Asılı
Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık
ASIL (Kelime Kökeni: Arapça aṣl)
-
Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı
Bir belgenin aslı.
-
Kök, köken, kaynak
Yazının aslı resimdir.
-
Gerçeklik
Bu haberin aslı yok.
-
Soy, nesep
İnsan, dedi, aslını unutmamalıdır. - Sait Faik Abasıyanık
-
Gerçek, esas
Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit
- Bir şeyin temelini oluşturan, ana
-
Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan
Asıl sanat budur.
-
Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı
Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.
-
(a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak
Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıl azmaz, bal kokmaz
- aslı çıkmak
- aslına bakarsan
Birleşik Kelimeler: asıl nüsha, asıl sayılar, aslı astarı, aslı faslı, aslı nesli
AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)
-
Üye
Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin
-
Vücut parçası, organ
Bu vücut, bütün azası kırılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: murahhas aza
ISI
-
Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji
Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.
- Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi
Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı