[isim]

• Antika eşya, eser satan veya toplayan kimse

  İyi seçmeyi bilen bir antikacı. - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]

• İstila eden (kimse, devlet)

[isim]

• Manitacılıkla para sızdıran dolandırıcı

  Bu Kılçık Nâzım filan, manitacı herifler. - Attila İlhan

[sıfat]

• Alaycı, müstehzi

[isim]

• Siyasi bir amaca ulaşmak için silahlı mücadele eden gizli topluluk veya örgüte bağlı kimse

  Aynı zamanda birçok komitacı da karınca gibi sokaklara üşüşmüştü. - Ömer Seyfettin

[isim]

[din bilgisi]

• Kabala (I) konusunda uzmanlaşmış kimse, kabala ile uğraşan kişi

[isim]

• Kabala (II) iş yapan kimse

[isim]

• Lostra salonunda çalışan ayakkabı boyacısı

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

• Yalan dolanla iş gören (kimse), düzenbaz, hileci

[isim]

• Sinemanın çeşitli kollarından birinde çalışan kimse, filmci

• Film yapımcısı veya yönetmeni, filmci

• Sinema işleten kimse

[isim]

• Tabela yazan kimse

[isim]

• Çatana işleten kimse

[isim]

• Basımcı, basımevi sahibi

[isim]

• Geçimini badana yapmakla kazanan kimse

[isim]

• Harita yapan kimse, kartograf

[sıfat]

• İlginç ve tehlikeli olayları göze alan, serüvenci, sergüzeştçi, maceraperest

  Bizim gibi maceracı insanlarda ne gibi meziyetler bulunduğunu anlamak herkesin kârı değildir. - Refik Halit Karay