ACEMBORUSU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ACEMBORUSU harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli ACEMBORUSU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BURCU12,
MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)
- Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
- Bu kumaştan yapılan
SUARE (Kelime Kökeni: Fransızca soirée)
- Gece gösterimi
-
Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı
Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi. - Falih Rıfkı Atay
USARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿuṣāre)
-
Öz su
İki parmak arasında bütün usaresini salıveriyor, eriyor bitiyor. - Necip Fazıl Kısakürek
AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)
-
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya
- Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber
BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)
-
Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge
Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
SORMA
- Sormak işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- sorması ayıp olmasın (veya sorması ayıp)
SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)
- Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)
- Bu hayvanın postundan yapılan
Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru
SERUM (Kelime Kökeni: Fransızca sérum)
- Pıhtılaşma sonunda kandan ayrılan sıvı bölüm
-
Mikroplu bir hastalığa veya zehirli bir maddeye karşı aşılanmış bir hayvanın özellikle atın kanından elde edilen sıvı madde
Kuş palazı serumu.
-
Hücre yenilenmesini hızlandıran, deriyi besleyen, su kaybını, cildin solunumunu ve doğal savunmasını kuvvetlendiren sıvı
Yarası çok pis, herhâlde bir serum yapmak lazım. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: bağışık serum, kan serumu
BORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca borsa)
-
Bazı tüccarların ve özellikle sarraflarla değerli kâğıt ve tahvil alışverişiyle uğraşanların alım satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer
Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: borsa acentesi, borsa aracısı, borsa cetveli, borsa değeri, borsa işlemi, borsa kâğıdı, borsa komiseri, borsa komisyoncusu, borsa oyunu, borsa simsarı, borsa tahtası, borsa üyesi, karaborsa, ticaret borsası
BURSA
- Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
BURMA
-
Burmak işi
Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Sarığıburma
- Burularak yapılmış altın bilezik
-
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar
- Hadım etme, iğdiş etme
- Musluk
- Eğrilmek için bükülmüş yün
-
Yaşken burularak kurutulan ot
Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim
- Kuru incir
Birleşik Kelimeler: sarığıburma
BASUR (Kelime Kökeni: Arapça bāsūr)
- Kalın bağırsağın alt bölümünde ve anüste toplardamarların genişlemesiyle oluşan varis, hemoroit
Birleşik Kelimeler: basur memesi, basur otu
MECRA (Kelime Kökeni: Arapça mecrā)
- Yatak
- Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mecrası değişmek
- mecrasında gitmek
OMBRA (Kelime Kökeni: İtalyanca ombra)
- Doğrama işlerini kahverengiye boyamakta kullanılan toprak boya
RUMBA (Kelime Kökeni: Fransızca rumba)
- Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans
-
Bu dansın müziği
Caz, o yıl çok yayılan bir rumbayı çalıyor. - Necati Cumalı