ACEMBORUSU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ACEMBORUSU harflerini içeren 4 harfli 47 kelime bulunuyor. 4 harfli ACEMBORUSU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOCA10, BUCA10, SUCU10, OMCA9, CUMA9, ABUS8, ACEM8, ACUR8, BORU8, BUSE8, BURU8, BURS8, BROM8, OBUA8, OBUR8, SOBE8, SOBA8, SABO8, CURA8, ABES7, BORA7, BURA7, BARO7, EBRU7, MORS7, OMUR7, ROBA7, RUBA7, SOMA7, SORU7, SUMA7, URBA7, UMUR7, AMOR6, ESMA6, EROS6, MARS6, ORSA6, RUAM6, ROMA6, SURA6, SURE6, SEMA6, UMRE6, UMAR6, MERA5, SERA5

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)

[isim]

[coğrafya]

  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası

SERA (Kelime Kökeni: İtalyanca serra)

[isim]

  • Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer, limonluk, ser (II)

AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)

[isim]

  • Aşk

    Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

ESMA (Kelime Kökeni: Arapça esmāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmayı üstüne sıçratmak

Birleşik Kelimeler: esmayıhüsna, esmayışerife

EROS (Kelime Kökeni: Fransızca érôs)

[isim]

[ruh bilimi]

  • Ruhsal çözümleme açısından cinsel eğilimler ve bundan doğan isteklerin tümü

[isim]

  • Yunan mitolojisinde aşk tanrısının adı

MARS (Kelime Kökeni: Arapça mers)

[isim]

  • Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması

    Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mars etmek
  • mars olmak

[isim]

[gök bilimi]

  • Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih

ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)

[isim]

[denizcilik]

  • Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
  • Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgârüstü, boca veya rüzgâraltı karşıtı
  • Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi

[ünlem]

  • (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz

    Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca

RUAM (Kelime Kökeni: Arapça ruʿām)

[isim]

[eskimiş]

[hayvan bilimi]

  • Sakağı

SURA (Kelime Kökeni: (Surate şehrinin adından))

[isim]

  • Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

SURE (Kelime Kökeni: Arapça sūre)

[isim]

[din bilgisi]

  • Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri

    İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı. - Memduh Şevket Esendal

SEMA (Kelime Kökeni: Arapça semāʾ)

[isim]

  • Gök

    Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: alaimisema

[isim]

[eskimiş]

  • İşitme, duyma
  • Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin

Birleşik Kelimeler: semahane

UMRE (Kelime Kökeni: Arapça ʿumre)

[isim]

  • Hac mevsimi dışında Kâbe'yi ve Mekke'nin öbür kutsal yerlerini ziyaret etme

UMAR

[isim]

  • Çare

ABES (Kelime Kökeni: Arapça ʿabes̱)

[sıfat]

  • Gereksiz, yersiz, boş

    Gönlümde sevgi bir tatlı hevesti / Sevgisiz yaşamak bence abesti - Enis Behiç Koryürek

  • Akla ve gerçeğe aykırı

[zarf]

  • Gereksiz bir biçimde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abes bulmak
  • abes kaçmak
  • abesle iştigal etmek (veya uğraşmak)

BORA (Kelime Kökeni: İtalyanca borea)

[isim]

  • Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr

    Boraların savurduğu karla siyah sakalı savrulup beyazlanırken bile şemsiye ve palto gibi şeyler kullanmazdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bora gibi