ACAYİPLEŞİVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ACAYİPLEŞİVERME harflerini içeren 5 harfli 140 kelime bulunuyor. 5 harfli ACAYİPLEŞİVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VACİP18, CEVAP18, YAVAŞ16, MAVİŞ15, PİLAV15, PERVA15, ARŞİV14, AVŞAR14, AŞEVİ14, EVCİL14, İŞLEV14, LAVAŞ14, MİYAV14, MEYVE14, REVİŞ14, VERİŞ14, YEVMİ14, CİLVE14, CİVAR14, CEVİR14, AYEVİ13, EVİYE13, LEVYE13, PİŞME13, PİŞİM13, YİVLİ13, YELVE13, YAVER13, EŞARP12, EVRİM12, EMVAL12, MEVLA12, MAVRA12, MAVAL12, PEŞLİ12, RECEP12, ŞİLEP12, ŞAPEL12, ŞARAP12, ŞARPİ12, VERME12, VERİM12, VEREM12, VARMA12, YAPMA12, CALİP12, CELEP12, AVARE11, ALEVİ11, ERCİŞ11, EPEYİ11, İLAVE11, LİVAR11, LARVA11, PARYA11, PRAYA11, VİRAL11, VARİL11, YEMCİ11, YEMİŞ11, YEŞİM11, YALPA11, YAŞAM11, CAYMA11, AMPİR10, AMPER10, İYİCE10, İŞYAR10, PERMA10, PERMİ10, RAMPA10, ŞAYİA10, YEŞİL10, YARAŞ10, APRİL9, ACEMİ9, ALMAŞ9, EŞLEM9, ERMİŞ9, EMİCİ9, İŞEME9, İŞLEM9, İŞMAR9, İCMAL9, İMECE9, LEPRA9, MALCA9, MACAR9, MELCE9, MELEŞ9, MERCİ9, MECRA9, MAŞER9, MECAL9, REŞME9, RECİM9, ŞİMAL9, ŞİLEM9, ŞAMİL9, ŞAMAR9, CİMRİ9, CİRİM9, CAMİA9, CEMRE9, CEMİL9, CEMAL9, AŞARİ8, ACELE8, EYLEM8, EMAYE8, İRİCE8, MİYAR8, MEYİL8, MALYA8, MARYA8, RİCAL8, ŞAİRE8, YİRMİ8, YELME8, YERME8, YARMA8, ARİYA7, RİYAL7, REAYA7, YEREL7, YERLİ7, ARAMİ6, AMELİ6, AMELE6, ALARM6, ERİME6, ELEME6, EMARE6, İMALE6, MARAL6, MAİLE6, RİMEL6, REMİL6, REMEL6, İLERİ5

İLERİ

[isim]

  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
  • Bir şeyin ulaşılacak yönü

    Yolun ilerisi düz.

  • Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra

[sıfat]

  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]

  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat]

[mecaz]

  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]

  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]

  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]

  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan

AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)

[isim]

  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

ERİME

[isim]

  • Erimek işi

    Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi

ELEME

[isim]

  • Elemek işi, eliminasyon

[spor]

  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tarafa yatırma, eğme

[edebiyat]

  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)

[isim]

  • Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara

    Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa

REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)

[isim]

[eskimiş]

  • Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
  • Bu biçimde bakılan fal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • remil atmak (veya dökmek)

REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)

[isim]

[edebiyat]

  • Aruz ölçülerinden biri

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir usul

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)

[isim]

[denizcilik]

  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma