[-e]

• Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak

  Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? - Burhan Felek

• Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak

  Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı. - Refik Halit Karay

[argo]

• Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak

[argo]

• Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak

  İki herif zavallıya abanıyorlar. - Ahmet Rasim

[spor]

• Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak

[spor]

• Futbolda topa olanca gücüyle vurmak

[sıfat]

• Abartılmış

  Bu sözler, günümüz için eskimiş ve abartık edalı olabilir. - Selim İleri

[isim]

• Abartmak işi

[isim]

• Abes olma durumu

  Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Abla olma durumu

[mecaz]

• Yakın ve koruyucu davranışta bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

• ablalık etmek

[-i]

[halk ağzında]

• Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek

[mecaz]

• Başarmak, bir işi becermek

[isim]

[argo]

• Saçmalık

[isim]

• Uzunluğu 150, genişliği 4-10 kulaç olan, geniş gözlü bir balık ağı türü

[isim]

• Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılan anlaşma, sürdürüm

  Elektrik abonmanı.

• Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart

• Abone olma durumunu gösteren belge

[isim]

• Abus olma durumu

[sıfat]

• Ablak gibi

[isim]

• Abartma durumu

[isim]

[fizik]

• Soğurma

Ata Sözleri ve Deyimler

• absorbe etmek
• absorbe olmak

[isim]

• Abhazca

[isim]

[dil bilgisi]

• Çıkma durumu