ALİCENAPLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ALİCENAPLIK harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli ALİCENAPLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APACI13, NECİP12, CANİP12, CALİP12, CENAP12, KAPLI10, KALIP10, APLİK9, İPEKA9, KLAPA9, KAPAN9, KALCI9, LAKAP9, NİKAP9, NİPEL9, NAKİP9, PLAKA9, PİNEL9, PALAN9, PANEL9, PANİK9, PEKİN9, PELİN9, CANLI9, ANCAK8, ELCİK8, KANCA8, NİCEL8, NACAK8, CELİL8, CELAL8, ANLIK6, ANALI6, ALLIK6, KANLI6, KALIN6, ANLAK5, ALKİL5, ALKAN5, ALENİ5, AKLEN5, AKLAN5, ELLİK5, İLKEL5, KANAL5, KALAN5, KELLİ5, LİKEN5, LAKİN5, NİKEL5, NAKLİ5, NAKİL5


ANLAK


[isim] [ruh bilimi]
  • Zekâ

ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)


[isim] [kimya]
  • Alkol kökü

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

AKLAN


[isim] [coğrafya]
  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KALAN


[sıfat]
  • Kalma işini yapan
[isim] [matematik]
  • Bir çıkarmanın sonucu
[isim] [matematik]
  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi