Alet ile Biten Kelimeler



ALET ile biten 24 kelime bulunuyor. Sonu ALET olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Alet kelimesinin anlamı nedir? Alet ile başlayan kelimeler. İçinde alet olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

BAŞVEKALET21

8 Harfli Kelimeler

SANDALET11

7 Harfli Kelimeler

SEFALET14, TUVALET14, CEHALET14, DEHALET13, HAYALET13, KEFALET13, VEKALET13, BESALET10, REZALET10, ARBALET9, DELALET9, DALALET9, KANALET7

6 Harfli Kelimeler

VUALET13, ADALET8, EYALET8, ASALET7, ATALET6

5 Harfli Kelimeler

HALET9, PALET9, BALET7

4 Harfli Kelimeler

ALET4


ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


ATALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭālet)


[isim] [eskimiş]
  • Tembellik

    Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[fizik]
  • Süredurum

KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)


[isim]
  • Küçük kanal

ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)


[isim]
  • Soyluluk

    Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek

[edebiyat]
  • Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu

BALET (Kelime Kökeni: Fransızca ballete)


[isim]
  • Bale yapan erkek sanatçı

ADALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿadālet)


[isim]
  • Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • adalet dağıtmak
  • adalete teslim etmek
  • adalete teslim olmak
  • adaletine sığınmak

Birleşik Kelimeler: adalet kapısı, adalet mahkemesi, adalet örgütü, adalet sarayı, sosyal adalet


EYALET (Kelime Kökeni: Arapça eyālet)


[isim]
  • Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi

ARBALET (Kelime Kökeni: Fransızca arbalète)


[isim]
  • Kundaklı, tetikli yay

DELALET (Kelime Kökeni: Arapça delālet)


[isim] [eskimiş]
  • Kılavuzluk

    Hemşehrilerinden birinin delaletiyle senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]
  • İz, işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • delalet etmek


DALALET (Kelime Kökeni: Arapça ḍalālet)


[isim] [eskimiş]
  • Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma

    Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dalalete düşmek


HÂLET (Kelime Kökeni: Arapça ḥālet)


[isim] [eskimiş]
  • Durum

    Huşu içinde, başları önlerine eğik olarak oturmaları hep ölümden sonraki ve dirilişten evvelki hâlete işarettir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: hâletinez, hâletiruhiye


PALET (Kelime Kökeni: Fransızca palette)


[isim]
  • Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları elde tutulan levha

    Ne atölyem ne fırçam ne paletim var. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • palet vurmak


BESALET (Kelime Kökeni: Arapça besālet)


[isim] [eskimiş]
  • Yiğitlik, yararlılık

REZALET (Kelime Kökeni: Arapça reẕālet)


[isim]
  • Toplumun duygularını inciten olay veya durum, kepazelik, maskaralık, rezillik

    Trafik düzeni rezalettir günden güne. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rezalet çıkarmak


SANDALET (Kelime Kökeni: Fransızca sandalette)


[isim]
  • Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)