ALDIRIŞSIZLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ALDIRIŞSIZLIK harflerini içeren 6 harfli 40 kelime bulunuyor. 6 harfli ALDIRIŞSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AŞISIZ15, DALSIZ13, DIŞSAL13, DIŞARI13, SIZILI13, SIRDAŞ13, ASILIŞ12, DAZKIR12, DIŞRAK12, DIZLAK12, IŞIKLI12, KILSIZ12, AZIKLI11, AŞIKLI11, ALIŞKI11, ALIŞIK11, AKIŞLI11, IŞILAK11, KARSIZ11, SARKIŞ11, SAZLIK11, ŞIRALI11, ŞILLIK11, ISIRIK10, LAZLIK10, ŞARKLI10, ZIRLAK10, ASILLI9, ASKILI9, DARLIK9, SIRALI9, SARILI9, ARILIK8, AKILLI8, IRAKLI8, IRKSAL8, KIRSAL8, KARSLI8, KARILI8, SARKIL8


ARILIK


[isim]
  • Temizlik, saffet, sililik
[isim]
  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık

AKILLI


[sıfat]
  • Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

    İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]
  • Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz
[alay yollu]
  • Uyanık geçinen

    Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
  • akıllı geçinmek
  • akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
  • akıllım
  • akıllı olmak

Birleşik Kelimeler: akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı


IRAKLI


[isim]
  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

IRKSAL


[sıfat]
  • Irki

KIRSAL


[sıfat]
  • Kır(II) ile ilgili
[isim]
  • Az insanın barındığı, genellikle kır durumunda olan yer

Birleşik Kelimeler: kırsal alan, kırsal bölge, kırsal mazot, kırsal motorin, kırsal nüfus


KARSLI


[isim]
  • Kars ilinden olan kimse

KARILI


[sıfat]
  • Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı


SARKIL


[sıfat] [fizik]
  • Sarkaçla ilgili, hareketi sarkaç hareketine benzeyen

ASILLI


[sıfat]
  • Bir kökene dayanan, kökenli

    İngiliz asıllı genç.


ASKILI


[sıfat]
  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak


DARLIK


[isim]
  • Dar olma durumu
[mecaz]
  • Geçim zorluğu
[mecaz]
  • İç sıkıntısı

    Yüreği göğsünü yırtacak gibi hopluyor, boğazına bir darlık tıkanıyordu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: gönlü darlık, ufku darlık, göğüs darlığı, gönül darlığı, mitral darlığı, nefes darlığı, soluk darlığı, yürek darlığı


SIRALI


[sıfat]
  • Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili

    İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı. - Cahit Uçuk

Birleşik Kelimeler: sıralı cümle, sıralı ikili, sıralı oluş, sıralı sırasız, sıralı tümce, sıralı üçlü bahis


SARILI


[sıfat]
  • Üstünde sarı renk bulunan

    Yonca'nın elindeki kâğıt parçasında, yeşilli, sarılı, kırmızılı bir kelebek çıkartması var. - Oktay Rifat

[sıfat]
  • Sarılmış olan

    Parlak kâğıtlara sarılı kokulu sabunlar getireceğine, kapağı dönerli aynalı kremler alacağına söz verdi. - Lâtife Tekin


ISIRIK


[isim]
  • Isırılan yerde kalan iz

    Artık onun yalnızca bir böcek ısırığı olduğunu düşünüyordum. - Orhan Pamuk


LAZLIK


[isim]
  • Laz olma durumu