ALACAKLANDIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



ALACAKLANDIRMAK harflerini içeren 8 harfli 70 kelime bulunuyor. 8 harfli ALACAKLANDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAMLACIK15, DAMARCIK15, DAMACANA14, ANAMALCI13, ACILANMA13, MACARLIK13, CIRLAMAK13, ARDILMAK12, ANDIRMAK12, ALDIRMAK12, ALACALIK12, ALACAKLI12, DARILMAK12, DAMLALIK12, DIRLANMA12, KANALCIK12, KANDIRMA12, KALDIRMA12, MANDALLI12, MALKARCA12, CARLAMAK12, ADLANMAK11, ADAKLAMA11, ALDANMAK11, DALANMAK11, DALKIRAN11, DALLAMAK11, DALLANMA11, DARALMAK11, KANADALI11, KALANDIR11, KALDIRAN11, ARILANMA10, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, ARANILMA10, ANIKLAMA10, ALAKADAR10, IRALAMAK10, KIRKLAMA10, KILLANMA10, KINALAMA10, KINLAMAK10, KANAMALI10, KANIRMAK10, KARILMAK10, KARINMAK10, KALKINMA10, KALINMAK10, KARMALIK10, MAKARALI10, MALKIRAN10, ARKALAMA9, ARALANMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, ARLANMAK9, ANKARALI9, ALLANMAK9, AKRANLIK9, AKLANMAK9, ALALAMAK9, KANLAMAK9, KARALAMA9, KARANLIK9, KAKALAMA9, KARLAMAK9, KARLANMA9, LAKLAMAK9, NALLAMAK9


ARKALAMA


[isim]
  • Arkalamak işi, müzaheret

ARALANMA


[isim]
  • Aralanmak işi

ARALAMAK


[-i]
  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA


[isim]
  • Araklamak işi, çalma, aşırma

ARLANMAK


[nesnesiz]
  • Utanmak

    Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun? - Haldun Taner


ANKARALI


[isim]
  • Ankara ilinden olan kimse

    Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


ALLANMAK


[nesnesiz]
  • Allama işi yapılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allanıp pullanmak


AKRANLIK


[isim]
  • Akran olma durumu

AKLANMAK


[nesnesiz]
  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]
  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]
  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

ALALAMAK


[-i]
  • Gizlemek

    Fabrikayı uçaklardan gelebilecek tehlikelere karşı alaladılar.


KANLAMAK


[-i]
  • Kana bulamak

KARALAMA


[isim]
  • Karalamak işi
[mecaz]
  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri


KARANLIK


[isim]
  • Işık olmama durumu

    Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[sıfat]
  • Işıksız
[mecaz]
  • Üzüntü, sıkıntı, perişanlık

    Demiştim ya, bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat] [mecaz]
  • Yasalara, töreye uygun olmayan

    Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat] [mecaz]
  • Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)

    Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. - Ahmet Ümit

[sıfat] [mecaz]
  • Karışık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karanlığa gömülmek
  • karanlığa kalmak
  • karanlığı deşmek (veya yırtmak)
  • karanlık basmak (veya çökmek)
  • karanlık etmek
  • karanlık kesilmek
  • karanlıkta göz kırpmak

Birleşik Kelimeler: karanlık nokta, karanlık oda, alaca karanlık, yarı karanlık, zifirî karanlık, akşam karanlığı, ay karanlığı


KAKALAMA


[isim]
  • Kakalamak işi

KARLAMAK


[nesnesiz]
  • Kar yağmak

    Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet