AKSETTİRMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



AKSETTİRMEK harflerini içeren 6 harfli 74 kelime bulunuyor. 6 harfli AKSETTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ESİRME8, ESKİME8, ESKRİM8, ESRİME8, İSTEME8, KERMES8, KESMEK8, KESMİK8, MİKSER8, MİSKET8, MESİRE8, METRES8, METRİS8, MATRİS8, MASTER8, SİKMEK8, SERMEK8, SEKMEK8, TERSİM8, TAKSİM8, ASETİK7, ARTİST7, ASKERİ7, ATEİST7, AKTRİS7, AKSEKİ7, ERTESİ7, ESARET7, ESATİR7, ERİTME7, ERİMEK7, ETKİME7, EMARET7, EKSERİ7, EKSTRA7, EKSTRE7, İRKMEK7, İSKETE7, İSTEKA7, İKAMET7, İMARET7, KAMERİ7, KERİME7, KERKES7, KERTME7, KESRET7, KATMER7, KASKET7, MİKTAR7, METRİK7, MARKET7, MERTEK7, MERKAT7, SİRKAT7, STATİK7, SEKTER7, TERMİT7, TERMİK7, TİTREM7, TASTİR7, TAKSİT7, TAKSİR7, TEKSİR7, ARKTİK6, ETİKET6, EKARTE6, KRİKET6, KERTİK6, RİKKAT6, TETKİK6, TİTREK6, TRAKİT6, TAKTİR6, TAKTİK6


ARKTİK (Kelime Kökeni: Fransızca arctique)


[sıfat] [coğrafya]
  • Kuzey Kutbu'yla ilgili, Kuzey Kutbu yakınında olan

    Arktik kuşak.


ETİKET (Kelime Kökeni: Fransızca étiquette)


[isim]
  • Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt
[mecaz]
  • Kimlik

    Avrupa'da bir Şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak bir faydasını gördüm. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol

    İki teklifsiz dost olmakla beraber Sevim'le Mükerrem etiketten ayrılmazlar, birbirlerine daima 'siz' derler. - Reşat Nuri Güntekin


EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)


[sıfat]
  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

KRİKET (Kelime Kökeni: Fransızca cricket)


[isim] [spor]
  • On birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı kaleye sokmak amacıyla oynanan bir oyun

KERTİK


[isim]
  • Kertilmiş yer, gedik, çentik
[sıfat]
  • Kertilmiş olan

Birleşik Kelimeler: beşik kertiği


RİKKAT (Kelime Kökeni: Arapça riḳḳat)


[isim] [eskimiş]
  • İncelik, naziklik

    Onun hummalar içinde yatan güzel yüzünü görünce hüzün ve rikkatinden yanaklarına akan bir iki damla yaşı tutamadı. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rikkat vermek


TETKİK (Kelime Kökeni: Arapça tedḳīḳ)


[isim]
  • İnceleme

    Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetkik etmek


TİTREK


[sıfat]
  • Titreyen, lerzan

    O gece şu çinilerin üstünde titrek mum ışıkları kim bilir ne korkunç gölgeler koşturdu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: titrek kavak


TRAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca trachyte)


[isim] [jeoloji]
  • Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü

TAKTİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīr)


[isim] [eskimiş]
  • Damıtma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taktir etmek


TAKTİK (Kelime Kökeni: Fransızca tactique)


[isim] [askerlik]
  • Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
[spor]
  • Oyunlarda oyuncunun veya takımlardan herhangi birinin uygulayacağı oyun yöntemi
[mecaz]
  • İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü

    Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taktik vermek


ASETİK (Kelime Kökeni: Fransızca acétique)


[sıfat] [kimya]
  • Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

Birleşik Kelimeler: asetik asit


ARTİST (Kelime Kökeni: Fransızca artiste)


[isim]
  • Güzel sanatlardan birini meslek edinen kimse, sanatçı, sanatkâr

    Filmlerdeki artistlerin sahiden ölmediğini keşfedinceye kadar kadınlar kondu yollarına çok yaş döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eğlence yerlerinde gösteri yapan kimse
[mecaz]
  • Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • artist gibi


ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)


[sıfat]
  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye


ATEİST (Kelime Kökeni: Fransızca athéiste)


[sıfat] [felsefe]
  • Tanrıtanımaz