AKORTLAMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



AKORTLAMAK harflerini içeren 7 harfli 22 kelime bulunuyor. 7 harfli AKORTLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOKLAMA9, KOTLAMA9, KOTARMA9, KAMAROT9, OTALAMA9, OTARMAK9, OTLAMAK9, OKLAMAK9, OKRAMAK9, ARATMAK8, ATLAMAK8, AKLAMAK8, AKTARMA8, ALARMAK8, KARAKOL8, KARAMAK8, KALAMAR8, KARLAMA8, KATLAMA8, MALKARA8, TARAMAK8, ALAKART7


ALAKART (Kelime Kökeni: Fransızca à la carte)


[isim]
  • Seçmeli yemek, tabildot karşıtı

ARATMAK


[-e] [-i]
  • Arama işini bir başkasına yaptırmak
[mecaz]
  • Özletmek

    Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aratmamak


ATLAMAK


[-den]
  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e] [-den]
  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]
  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]
  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
[-i]
  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
[-i]
  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

[mecaz] [-de]
  • Yanılmak, aldanmak
[mecaz]
  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya


AKLAMAK


[-i] [hukuk]
  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı


AKTARMA


[isim]
  • Aktarmak işi
[edebiyat]
  • Alıntı
[spor]
  • Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi
[ekonomi]
  • Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer
[ticaret]
  • Para aktarımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aktarma yapmak

Birleşik Kelimeler: dam aktarma, damar aktarma, ad aktarması, şeker aktarması


ALARMAK


[nesnesiz]
  • Kızarmak

KARAKOL


[isim]
  • Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı

    O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez. - Refik Halit Karay

[tarih]
  • Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karakola düşmek
  • karakol gezmek
  • karakol kurmak

Birleşik Kelimeler: karakol gemisi, karakol hattı, ileri karakol, jandarma karakolu, nizamiye karakolu, polis karakolu, sınır karakolu


KARAMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Hor görmek

    Merhametin çoktur beni karama / Beni görüp mah yüzünü bürüme - Karacaoğlan


KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)

KARLAMA


[isim]
  • Karlamak işi

KATLAMA


[isim]
  • Katlamak işi
[halk ağzında]
  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

MALKARA


[isim]
  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri

TARAMAK


[-i]
  • Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek

    Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal

[-de]
  • Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek

    Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler. - Haldun Taner

[mecaz]
  • Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek

    Dergileri taramak.

[mecaz]
  • Dikkatle bakmak, süzmek
[bilişim]
  • Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak
[tıp]
  • Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılan inceleme

KOKLAMA


[isim]
  • Koklamak işi

KOTLAMA


[isim]
  • Kotlamak işi