Aklamak ile Biten Kelimeler



AKLAMAK ile biten 55 kelime bulunuyor. Sonu AKLAMAK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Aklamak kelimesinin anlamı nedir? İçinde aklamak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

SARIMSAKLAMAK18

12 Harfli Kelimeler

GIRTLAKLAMAK18, AMONYAKLAMAK17

11 Harfli Kelimeler

VAKVAKLAMAK24, FIŞTAKLAMAK22, SAVSAKLAMAK20, YAŞMAKLAMAK18, PARMAKLAMAK17, TOPRAKLAMAK17, CIRNAKLAMAK16, KUNDAKLAMAK15, TOKMAKLAMAK14, KASNAKLAMAK13, TIRNAKLAMAK13, TARTAKLAMAK12

10 Harfli Kelimeler

DUVAKLAMAK20, OĞLAKLAMAK19, VİYAKLAMAK19, GIDAKLAMAK18, SAVAKLAMAK18, BIÇAKLAMAK17, DUŞAKLAMAK17, VARAKLAMAK17, CIYAKLAMAK17, BAŞAKLAMAK16, ÇOMAKLAMAK16, SICAKLAMAK16, TOPAKLAMAK16, CİYAKLAMAK16, DAYAKLAMAK15, KIZAKLAMAK15, KUŞAKLAMAK15, KUCAKLAMAK15, PATAKLAMAK15, TUZAKLAMAK15
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ODAKLAMAK13, AYAKLAMAK12, ADAKLAMAK12, ARAKLAMAK10

8 Harfli Kelimeler

VAKLAMAK15, GAKLAMAK13, HAKLAMAK13, PAKLAMAK13, ŞAKLAMAK12, SAKLAMAK10, LAKLAMAK9

7 Harfli Kelimeler

AKLAMAK8


AKLAMAK


[-i] [hukuk]
  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı


LAKLAMAK


[-i]
  • Laka veya vernik sürmek

ARAKLAMAK


[-i] [argo]
  • Çalmak, aşırmak

SAKLAMAK


[-i]
  • Elinde bulundurmak, tutmak

    Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[-i] [-de]
  • Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak

    Paralarını kasada saklıyor.

[-i] [-de]
  • Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek

    Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak.

[-i] [-den]
  • Gizli tutmak, duyurmamak

    Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar. - Cemil Meriç

[-e] [-i]
  • Birine vermek için ayırmak

    Bu kitabı size sakladım.

[nesnesiz] [mecaz]
  • Korumak, esirgemek

    Allah saklasın.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakla samanı, gelir zamanı


TARTAKLAMAK


[-i]
  • Çekerek ve iterek hırpalamak

    Zabit, onu bir kere daha omzundan tutup şiddetle tartakladı. - Reşat Nuri Güntekin


AYAKLAMAK


[-i]
  • Ayakla ölçmek

ADAKLAMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Küçük çocuk yürümeye başlamak

ŞAKLAMAK


[nesnesiz]
  • `Şak` diye ses çıkarmak

    Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı - Faruk Nafiz Çamlıbel


KASNAKLAMAK


[-i]
  • Kasnak içine almak, çemberlemek
[mimarlık]
  • Yapılarda, betonun şişmesini önlemek ve direncini artırmak için sıkıştırılmış betonun çevresini metalden bir kasnak içine almak

TIRNAKLAMAK


[-i]
  • Tırmalamak

ODAKLAMAK


[-i] [sinema] [televizyon]
  • İyi görüntü elde etmek, görüntüyü tam odak noktasına düşürmek için alıcı merceğini düzenlemek, fokuslamak

GAKLAMAK


[nesnesiz]
  • Karga, `gak` diye ses çıkarmak

HAKLAMAK


[-i] [teklifsiz konuşmada]
  • Bozmak, perişan etmek, yenmek

    Ben de dördünü beşini evelallah haklarım. - Refik Halit Karay

[alay yollu]
  • Yiyip bitirmek

    Bir ekmeği tek başına hakladı.


PAKLAMAK


[-i]
  • Temizlemek

TOKMAKLAMAK


[-i]
  • Tokmakla vurmak