Akar ile Biten Kelimeler



AKAR ile biten 16 kelime bulunuyor. Sonu AKAR olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Akar kelimesinin anlamı nedir? Akar ile başlayan kelimeler. İçinde akar olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

MUHAFAZAKAR26, MÜSAMAHAKAR20

9 Harfli Kelimeler

AYNABAKAR13

8 Harfli Kelimeler

MÜSTAKAR12, TABLAKAR10

7 Harfli Kelimeler

VEFAKAR19, CEFAKAR16, FEDAKAR15, RİYAKAR9, TRUAKAR8

5 Harfli Kelimeler

JAKAR14, VAKAR11, ÇAKAR8, DAKAR7, SAKAR6

4 Harfli Kelimeler

AKAR4


AKAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)


[isim] [eskimiş]
  • Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akar edinmek

[isim]
  • Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı
[isim]
  • Sıvı, mai, likit

SAKAR


[isim]
  • Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
[sıfat]
  • Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)

    Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: sakar meke, sakar otu


TRUAKAR (Kelime Kökeni: Fransızca trois-quarts)


[isim]
  • Kısa manto
[sıfat]
  • Kol boyu dirsek ile bilek arasında olan (kadın giysisi)

ÇAKAR


[isim] [denizcilik]
  • Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener

RİYAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça riyā + Farsça -kār)


[sıfat]
  • İkiyüzlü

    Ah bu yarım sarhoşluk! İnsanı yalancı ediyor, riyakâr ediyor, lafını şaşırtıyor. - Sait Faik Abasıyanık


TABLAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ṭabla + Farsça -kār)


[isim] [eskimiş]
  • Tablacı

VAKAR (Kelime Kökeni: Arapça vaḳār)


[isim]
  • Ağırbaşlılık

    Hepsi temiz, hepsi yeni giyinmiş askerin vakarı, efendiliği üstlerinden akıyor. - Halide Edip Adıvar


MÜSTAKAR (Kelime Kökeni: Arapça mustaḳarr)


[sıfat] [eskimiş]
  • İstikrar bulmuş, durulmuş
[isim]
  • Karar kılınan, yerleşilen yer

AYNABAKAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿayn + baḳar)


[isim] [bitki bilimi]
  • Büyük, yumurtamsı, kırmızımsı mavi renkli bir tür erik

JAKAR (Kelime Kökeni: Fransızca Jacquard'ın adından)


[isim]
  • Her çözgü ipliğinin başlı başına hareket ettiği mekanik dokuma tezgâhı

FEDAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça fidāʾ + Farsça -kār)


[sıfat]
  • Özverili

    Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim. - Hüseyin Cahit Yalçın


CEFAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça cefā + Farsça -kār)


[sıfat]
  • Eziyet eden
[halk ağzında]
  • Eziyet çeken, cefakeş

VEFAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça vefā + Farsça -kār)


[sıfat]
  • Vefası olan, sevgisi geçici olmayan, hakikatli, vefalı

    İftihar duyarak sadık ve vefakâr bir ömür sürmektedir. - Refik Halit Karay


MÜSAMAHAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça musamaḥa + Farsça -kār)


[sıfat]
  • Hoşgörülü

MUHAFAZAKÂR (Kelime Kökeni: Arapça muḥāfaẓa + Farsça -kār)


[sıfat]
  • Tutucu

    Yeni prens halk hürriyetleri aleyhinde idi ve muhafazakârlara dayanıyordu. - Falih Rıfkı Atay