Ak ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



AK harfleri ile başlayan 8 harfli 62 kelime bulunuyor. Başında AK olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ak ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Ak olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AKBUĞDAY22, AKÇAAĞAÇ21, AKTİVİZM18, AKVARYUM18, AKUZATİF18, AKTAVŞAN17, AKGÜNLÜK16, AKIVERME16, AKTÖRLÜK16, AKÇAKOCA15, AKSUNGUR15, AKVARİST15, AKIŞMALI14, AKICILIK14, AKHARDAL14, AKBURÇAK14, AKŞAMDAN14, AKORTSUZ14, AKLEVREK14, AKTİFLİK14, AKTİVİTE14, AKZAMBAK14, AKILLICA13, AKÇILLIK13, AKÇAABAT13, AKTARICI13, AKŞINLIK13, AKŞAMLIK13, AKROSTİŞ13, AKLİYECİ13, AKÇALAMA12, AKAÇLAMA12, AKABİNDE12, AKKUYRUK12, AKSİSEDA12, AKROBASİ12, AKREPLER12, AKORDEON12, AKLAŞMAK12, AKTİNYUM12, AKINTILI11, AKDETMEK11, AKÇAKENT11, AKÇAKALE11, AKADEMİK11, AKABİLME11, AKITMALI11, AKSIRTMA11, AKSIRMAK11, AKSESUAR11, AKKORLUK10, AKTARİYE10, AKSETMEK10, AKSATMAK10, AKSAKLIK10, AKTARTMA9, AKTARMAK9, AKTARLIK9, AKRANLIK9, AKONİTİN9, AKMANTAR9, AKLANMAK9


AKTARTMA


[isim]
  • Aktartmak işi

AKTARMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
[-i]
  • Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
[-i]
  • Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
[-i] [edebiyat]
  • Alıntılamak

    Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel

[edebiyat]
  • Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
[edebiyat]
  • Tür değişikliği yapmak

    Romanı dizi filme aktarmak.

[bilişim]
  • Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
[teknik]
  • Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek

AKTARLIK


[isim]
  • Aktarın yaptığı iş

AKRANLIK


[isim]
  • Akran olma durumu

AKONİTİN (Kelime Kökeni: Fransızca aconitine)


[isim] [kimya]
  • Boğan otundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli bir madde

AKMANTAR


[isim] [bitki bilimi]
  • Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris)

AKLANMAK


[nesnesiz]
  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]
  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]
  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

AKKORLUK


[isim]
  • Akkor olma durumu

AKTARİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭāriyye)


[isim] [eskimiş]
  • Aktarın sattığı şeyler

AKSETMEK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks + Türkçe etmek)


[-den]
  • Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek

    Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi - Yahya Kemal Beyatlı

[-e] [-den]
  • Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye çarpıp orada aynen görünmek, yansımak

    Ve aynaya akseden alın kırışığında / Ölümü hatırlarız solgun mum ışığında - Halit Fahri Ozansoy

[-e] [mecaz]
  • Ulaşmak, yayılmak, duyulmak

    Zaptiye ve hafiye vakalarına dair havadisler bize, âdeta, efsaneleşmiş olarak aksetmez miydi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


AKSATMAK


[-i]
  • Bir işi gereği gibi yürütmemek

    Çalışmasını da aksatmamıştı üstelik. - Ayşe Kulin


AKSAKLIK


[isim]
  • Aksak olma durumu

    Bütün içtenliğimizle aksaklıkları sıralamıştık. - Ahmet Ümit


AKINTILI


[sıfat]
  • Akıntısı olan

AKDETMEK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳd + Türkçe etmek)


[-i]
  • Sözleşme yapmak

AKÇAKENT


[isim]
  • Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri