AK harfleri ile başlayan 4 harfli 25 kelime bulunuyor. Başında AK olan 4 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "ak ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Ak olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AKVA10,
AKIŞ8,
AKAÇ7,
AKÇA7,
AKÇE7,
AKIM6,
AKSU6,
AKUT5,
AKIL5,
AKIN5,
AKİM5,
AKİS5,
AKLI5,
AKMA5,
AKOR5,
AKSE5,
AKSİ5,
AKUR5,
AKAK4,
AKAR4,
AKİK4,
AKİL4,
AKİT4,
AKLİ4,
AKNE4
AKAK
[isim] [halk ağzında]
AKAR
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)
[isim] [eskimiş]
-
Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim]
-
Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı
[isim]
AKİK
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)
[isim] [jeoloji]
-
Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş
AKİL
(Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)
[sıfat] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: akil baliğ
ÂKİT
(Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
[sıfat]
[isim] [eskimiş] [hukuk]
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
AKLİ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)
[sıfat] [eskimiş]
AKNE
(Kelime Kökeni: Fransızca acné)
[isim] [tıp]
-
Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce
AKUT
(Kelime Kökeni: Almanca akut)
[sıfat] [tıp]
AKIL
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳl)
[isim]
-
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
[ruh bilimi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- akıl akıldan üstündür
- akıl akıl, gel çengele takıl
- akıl alır gibi değil
- akıl almak
- akıl almamak
- akıl bırakmamak
- akılda kalmak
- akıldan çıkarmak
- akıldan çıkmak
- akıl danışmak
- akılda tutmak
- akıl durdurmak
- akıl erdirememek (veya ermemek)
- akıl erdirmek
- akıl ermek
- akıl etmek
- akıl havsala almamak
- akıl için yol (veya tarik) birdir
- akıl işi değil
- akıl kişiye sermayedir
- akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi akılını almış (veya akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş)
- akıl öğretmek
- akıl para ile satılmaz
- akıl sır ermemek
- akıl terelelli (olmak)
- akıl var, izan (veya mantık veya yakın) var
- akıl vermek
- akıl yaşta değil baştadır
- akıl yürütmek
- akla (veya akıllara) durgunluk (veya şaşkınlık) vermek
- akla fenalık vermek
- akla gelmek
- akla gelmemek
- akla gelmeyen başa gelir
- akla hayale gelmemek
- akla sığar gibi
- akla sığmamak
- aklı almamak
- aklı başa yaş getirir
- aklı başına gelmek
- aklı başından gitmek
- aklı başka yerde olmak
- aklı bir (veya beş) karış yukarıda (veya havada) olmak
- aklı bir yerde olmak
- aklı bokuna karışmak
- aklı çıkmak
- aklı dağılmak
- aklı durmak
- aklı ermek
- aklı fikri bir şeyde olmak
- aklı gitmek
- aklı kalmak
- aklı karışmak
- aklı kesmek
- aklı kesmemek
- aklıma gelen başıma geldi
- aklına bir şey gelmek
- aklına bir şey gelmesin
- aklına düşmek
- aklına esmek
- aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
- aklına geleni söylemek
- aklına geleni yapmak
- aklına gelmek
- aklına getirmek
- aklına getirmek
- aklına koymak
- aklına koymak
- aklına mukayyet olmak
- aklına sığdırmak
- aklına sığmamak
- aklına şaşayım (veya şaşarım)
- aklına takmak
- aklına turp sıkayım
- aklına tüküreyim
- aklına uymak
- aklına yatmak
- aklına yelken etmek
- aklında kalmak
- aklından çıkarmamak
- aklından çıkmak
- aklından geçirmek
- aklından geçmek
- aklından zoru olmak
- aklında olsun (veya kalsın!)
- aklında tutmak
- aklını (bir şeyle) bozmak
- aklını başına almak (veya toplamak veya devşirmek)
- aklını başından almak
- aklını başka yere vermek
- aklını çalmak
- aklını çelmek
- aklını devşirmek
- aklını kaçırmak
- aklını karıştırmak
- aklını kullanmak
- aklının ayarını bozmak
- aklının bir köşesine yazmak
- aklının köşesinden geçmemek
- aklının terazisi bozulmak
- aklının ucundan bile geçirmemek
- aklını oynatmak
- aklını peynir ekmekle yemek
- aklını şaşırmak
- aklını takmak
- aklını yormak
- aklınla bin yaşa
- aklın süzgecinden geçirmek
- aklın yolu birdir
- aklı sonradan gelmek
- aklı takılmak
- aklı yatmak
- aklı zıvanadan çıkmak
Birleşik Kelimeler: akılalmaz, akıl defteri, akıl dışı, akıl dişi, akıl doktoru, akıl hastanesi, akıl hastası, akıl hocası, akıl kârı, akıl kethüdası, akıl kumkuması, akıl kutusu, akıl küpü, akıl zayıflığı, akıldan yoksun, akıllara seza, akıllara şifa, akıllara zarar, akıllara ziyan, koyma akıl, oyma akıl, akla yakın, akla yatkın, akla zarar, akla ziyan, aklı başında, aklıevvel, aklı kıt, aklıselim, aklı sıra, aklı tam ayar, aklı yetik
AKIN
[isim]
[spor]
-
Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: akınkayası, hızlı akın, karşı akın
[isim] [edebiyat]
-
Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad
AKİM
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)
[sıfat] [eskimiş]
-
Kısır, verimsiz, döl veremeyen
Ata Sözleri ve Deyimler
AKİS
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)
[isim]
[mecaz]
-
Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
[kimya] [fizik]
[mantık]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel
AKLI
[sıfat]
-
Beyazı bulunan, beyaz renkli
Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı.
- Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: aklı karalı
AKMA
[isim]
[halk ağzında]
-
Reçine, çam sakızı, akındırık
Birleşik Kelimeler: akma hançer, akma sınırı
AKOR
(Kelime Kökeni: Fransızca accord)
[isim] [müzik]
-
Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması