AHLAKSIZ ile Oluşan Kelimeler (AHLAKSIZ Kelime Türetme)



AHLAKSIZ harflerinden oluşan 102 kelime bulunuyor. AHLAKSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ahlaksız kelimesinin anlamı nedir? Ahlaksız ile başlayan kelimeler. İçinde ahlaksız olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

AHLAKSIZ17, HALKASIZ17

6 Harfli Kelimeler

HAKSIZ15, HASILA12, SAZLIK11, KAZALI10, KASALI8, SAKALI8

5 Harfli Kelimeler

HIZLA13, HAZIK13, LAHZA12, HASIL11, ISLAH11, HAKAS10, HAKLI10, HALAS10, SIZAK10, SALAH10, SAKIZ10, SAZLI10, AZLIK9, AHLAK9, HALKA9, KAZIL9, SAZAK9, ASLIK7, ASKLI7, ISLAK7
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

HAZA11, HALI9, HASA9, SAHA9, AZIK8, HALA8, HALK8, KAZI8, ALAZ7, KAZA7, LAZA7, ASIK6, ASIL6, ASKI6, ISKA6, KISA6, SALI6, SILA6, ASAL5, ASLA5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

HIZ11, ZIH11, HAZ10, HIK8, HAS8, SAH8, AHA7, AZI7, HAK7, HAL7, KAH7, KIZ7, SAZ7, AZA6, KAZ6, LAZ6, ASI5, SIK5, ASA4, ASK4
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

IH7, AH6, HA6, AZ5, AS3, AK2, AL2, LA2


AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

AS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım
[isim]
  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]
  • Arsenik elementinin simgesi

ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)


[isim]
  • Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
[eskimiş]
  • İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa

Birleşik Kelimeler: mareşallik asası


ASK (Kelime Kökeni: Fransızca asque)


[isim] [bitki bilimi]
  • Asklı mantarlara özgü üreme organı

ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)


[zarf]
  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı


ASI


[isim]
  • Asma işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıda olmak (veya kalmak)


SIK


[sıfat]
  • Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı

    Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.

[zarf]
  • Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
[zarf]
  • Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak

    Çiçekleri çok sık diktik.

Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

ASIK


[sıfat]
  • Somurtkan

    O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal

Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık


ASIL (Kelime Kökeni: Arapça aṣl)


[isim]
  • Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı

    Bir belgenin aslı.

[sıfat]
  • Gerçek, esas

    Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit

[sıfat]
  • Bir şeyin temelini oluşturan, ana
[sıfat]
  • Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan

    Asıl sanat budur.

[sıfat]
  • Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı

    Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.

[zarf]
  • (a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak

    Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıl azmaz, bal kokmaz
  • aslı çıkmak
  • aslına bakarsan

Birleşik Kelimeler: asıl nüsha, asıl sayılar, aslı astarı, aslı faslı, aslı nesli


ASKI


[isim]
  • Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne

    Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • askıda bırakmak
  • askıda kalmak
  • askı olmak
  • askıya almak
  • askıya çıkarmak
  • askıya çıkmak

Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları


ISKA


[isim] [argo]
  • Üzerinde durmama, önem vermeme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıska geçilmek
  • ıska geçmek