AGRANDİSMAN harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli AGRANDİSMAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DAMGA12,
GADİR11,
AGAMİ10,
MANGA10,
MAGRİ10,
SİGAR10,
SARİG10,
SAGAR10, RİNGA9,
ADAMA8,
DRAMA8,
DAİMA8,
DAMAR8,
İDMAN8,
MAADA8,
MANDA8,
MARDA8,
NADİM8,
NADAS8,
ADANA7,
DİNAR7,
MİRAS7,
MANAS7,
NADİR7,
NADAN7,
RANDA7,
SAMAN7,
SARMA7,
SANMA7,
ARSİN6,
ARAMİ6,
ARAMA6,
İNSAN6,
MANİA6,
NİSAN6,
NASİR6,
NARİN5
NARİN
(Kelime Kökeni: Farsça nārīn)
[sıfat]
ARSİN
[isim]
-
Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
ARAMİ
(Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)
[isim]
-
MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk
ARAMA
[isim]
[hukuk]
-
Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
İNSAN
(Kelime Kökeni: Arapça insān)
[isim]
-
Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
[sıfat] [mecaz]
-
Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
- insan ayaktan, at tırnaktan kapar
- insan beşer, kuldur şaşar
- insan çeşit çeşit, yer damar damar
- insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
- insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
- insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
- insan eti yemek
- insan gibi
- insan gönlünün artığını söyler
- insanın adı çıkacağına canı çıksın
- insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
- insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
- insan içine çıkmak
- insan insanın şeytanıdır
- insan kendini beğenmese çatlar
- insan kıymetini insan bilir
- insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
- insan kuş misali
- insan sözünden, hayvan yularından tutulur
- insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
- insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı
MÂNİA
(Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)
[isim]
NİSAN
(Kelime Kökeni: Arapça nīsān)
[isim]
-
Yılın dördüncü ayı, april
Ata Sözleri ve Deyimler
- nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur
Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru
NASİR
(Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)
[isim] [eskimiş]
ADANA
[isim]
-
Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Birleşik Kelimeler: Adana kebabı
DİNAR
(Kelime Kökeni: Arapça dīnār)
[isim]
-
Bahreyn, Cezayir, Irak, Karadağ, Kuveyt, Libya, Sırbistan, Tunus ve Ürdün kullanılan para birimi
[eskimiş]
-
Altın liranın yaklaşık dörtte biri değerinde olan eski bir para
[isim]
-
Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri
MİRAS
(Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)
[isim] [hukuk]
-
Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
[mecaz]
-
Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- mirasa konmak
- miras helal, hele al demişler
- miras yemek
Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası
MANAS
[isim] [hayvan bilimi]
-
Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)
NADİR
(Kelime Kökeni: Arapça nādir)
[sıfat]
[zarf]
NADAN
(Kelime Kökeni: Farsça nādān)
[sıfat] [eskimiş]
[mecaz]
RANDA
(Kelime Kökeni: İtalyanca randa)
[isim] [denizcilik]
-
Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken