AFFEDİLEBİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



AFFEDİLEBİLMEK harflerini içeren 5 harfli 99 kelime bulunuyor. 5 harfli AFFEDİLEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AFİFE17, KİFAF17, EFDAL13, FEDAİ13, İFADE13, AFİLİ11, EFLAK11, ELİFİ11, FELEK11, KEFAL11, KEFİL11, LİFLİ11, BADEM10, MEBDE10, ABİDE9, BADİK9, BELDE9, BEDİK9, BEDİİ9, BEDEL9, DEBİL9, DİBEK9, EBEDİ9, EDEBİ9, İBDAİ9, BİLME8, BİLİM8, DEMLİ8, DEMEK8, DELME8, DAİMİ8, DİLME8, DİLİM8, DİKME8, DİKİM8, İDAME8, İMBİK8, İKDAM8, KADEM8, KADİM8, MADİK8, AKİDE7, BİLEK7, BELLİ7, BELKİ7, BELİK7, BELEK7, DELİL7, DELİK7, DİLLİ7, DİLEK7, DİKEL7, EBELİ7, İDEAL7, İKBAL7, KABİL7, KALBİ7, KAİDE7, LADİK7, ALLEM6, AMELİ6, AMELE6, AKEMİ6, EKLEM6, ELEME6, ELMEK6, EMLAK6, EMLİK6, İMLİK6, İLMİK6, İMALE6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKLİM6, İKMAL6, KLİMA6, KİLİM6, KAMİL6, KALEM6, KAİME6, KEMAL6, KELAM6, KELEM6, LAMEL6, MİLLİ6, MİLEL6, MALİK6, MAİLE6, MELEK6, MELAL6, MELİK6, ALKİL5, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, KİLLİ5, KELLE5, KELLİ5


ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)


[isim] [kimya]
  • Alkol kökü

EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KİLLİ


[sıfat]
  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.


KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


ALLEM


[isim]
  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek


AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)


[sıfat]
  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan


AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)


[isim]
  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi


AKEMİ


[isim]
  • İki elemanlı mermer yapıştırıcısı

EKLEM


[isim] [anatomi]
  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi


ELEME


[isim]
  • Elemek işi, eliminasyon
[spor]
  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme


ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))


[isim] [bilişim]
  • Elektronik posta

EMLAK (Kelime Kökeni: Arapça emlāk)


[isim]
  • Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar, gayrimenkul

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: emlak bürosu, emlak kredisi, emlak vergisi