Adi ile Biten Kelimeler



ADİ ile biten 17 kelime bulunuyor. Sonu ADİ olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Adi kelimesinin anlamı nedir? Adi ile başlayan kelimeler. İçinde adi olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

GAYRİİRADİ18

8 Harfli Kelimeler

MÜTEMADİ14, İKTİSADİ11

7 Harfli Kelimeler

BAĞDADİ20, ŞEDDADİ16

6 Harfli Kelimeler

VİLADİ14, PARADİ12, MÜNADİ11, MİLADİ9, TEMADİ9

5 Harfli Kelimeler

ABADİ9, İDADİ9, İRADİ7

4 Harfli Kelimeler

VADİ12, HADİ10, BADİ8

3 Harfli Kelimeler

ADİ5


ADİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿādī)


[sıfat]
  • Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan

    Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Aşağılık, alçak

    Bunlar çok adi ve fena insanlardı. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Bayağı

    Büyük bir nefretle bu adi yalanı reddederim. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: adi adım, adi defter, adi ıskarmoz, adi kesir, adi palanga, adi suçlu


İRADİ (Kelime Kökeni: Arapça irādī)


[sıfat] [eskimiş] [ruh bilimi] [felsefe]
  • İstençli

BADİ


[isim] [halk ağzında]
  • Ördek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak)


MİLADİ (Kelime Kökeni: Arapça mīlādī)


[sıfat]
  • Milada dayanan, milatla ilgili olan

Birleşik Kelimeler: miladi takvim, miladi tarih


TEMADİ (Kelime Kökeni: Arapça temādī)


[isim] [eskimiş]
  • Sürme, sürüp gitme, uzama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temadi etmek


ABADİ (Kelime Kökeni: Farsça ābādī)


[isim] [eskimiş]
  • Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir yazı kâğıdı türü

İDADİ (Kelime Kökeni: Arapça iʿdādī)


[isim] [eskimiş]
  • Lise derecesindeki okul

    Rahmi idadide okurken Rıza Efendi artık enikonu zengindir. - Tarık Buğra


HADİ


[ünlem]
  • Haydi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hadi canım sen de
  • hadi oradan

Birleşik Kelimeler: hadi hadi


İKTİSADİ (Kelime Kökeni: Arapça iḳtiṣādī)


[sıfat]
  • Ekonomik

    İktisadi düşünceler hâlâ devlet adamlarımızın resmî beyanlarında yer bulmaktadır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


MÜNADİ (Kelime Kökeni: Arapça munādī)


[isim] [eskimiş]
  • Kamuya duyurulmak istenilen şeyleri yüksek sesle haber vermeyi iş edinmiş olan kimse

PARADİ (Kelime Kökeni: Fransızca paradis)


[isim]
  • Bir tiyatroda en üst balkon

VADİ (Kelime Kökeni: Arapça vādī)


[isim]
  • İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak

    Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı. - Tarık Buğra

[eskimiş] [mecaz]
  • Çalışma alanı, tutulan yol, benimsenen tarz

    Münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vadiye dökülmek


MÜTEMADİ (Kelime Kökeni: Arapça mutemādī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Sürekli, aralıksız

    Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı icap ettirir. - Nazım Hikmet

[zarf]
  • Mütemadiyen

    İki saatten beri mütemadi yukarıya çıkıyorduk. - Hamdullah Suphi Tanrıöver


VİLADİ (Kelime Kökeni: Arapça vilādī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Doğuştan (olan)

ŞEDDADİ (Kelime Kökeni: Arapça şeddādī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok büyük ve sağlam (yapı)

    İşte, dedi, şeddadi bir bina örneği. - Refik Halit Karay