ACEMBORUSU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ACEMBORUSU harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli ACEMBORUSU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BURCU12, UCUBE12, CUMBA12, ACUBE11, MUCUR11, MAOCU11, MECUS11, OCUMA11, CORUM11, MEBUS10, RUMCA10, CESUR10, BORSA9, BURSA9, BURMA9, BASUR9, MECRA9, OMBRA9, RUMBA9, SORUM9, SUBRA9, SABUR9, AMBER8, BAREM8, SORMA8, SAMUR8, SERUM8, MUARE7, SUARE7, USARE7


MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)


[isim]
  • Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan

SUARE (Kelime Kökeni: Fransızca soirée)


[isim]
  • Gece gösterimi

USARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿuṣāre)


[isim] [eskimiş] [biyoloji]
  • Öz su

    İki parmak arasında bütün usaresini salıveriyor, eriyor bitiyor. - Necip Fazıl Kısakürek


AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)


[isim]
  • Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde

    Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya

Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber


BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)


[isim]
  • Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge

    Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


SORMA


[isim]
  • Sormak işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sorması ayıp olmasın (veya sorması ayıp)


SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)
[sıfat]
  • Bu hayvanın postundan yapılan

Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru


SERUM (Kelime Kökeni: Fransızca sérum)


[isim] [tıp]
  • Pıhtılaşma sonunda kandan ayrılan sıvı bölüm

Birleşik Kelimeler: bağışık serum, kan serumu


BORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca borsa)


[isim] [ekonomi]
  • Bazı tüccarların ve özellikle sarraflarla değerli kâğıt ve tahvil alışverişiyle uğraşanların alım satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer

    Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: borsa acentesi, borsa aracısı, borsa cetveli, borsa değeri, borsa işlemi, borsa kâğıdı, borsa komiseri, borsa komisyoncusu, borsa oyunu, borsa simsarı, borsa tahtası, borsa üyesi, karaborsa, ticaret borsası


BURSA


[isim]
  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

BURMA


[isim]
  • Burmak işi

    Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[sıfat]
  • Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış

    Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Musluk
[halk ağzında]
  • Eğrilmek için bükülmüş yün
[halk ağzında]
  • Yaşken burularak kurutulan ot

    Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim

[halk ağzında]
  • Kuru incir

Birleşik Kelimeler: sarığıburma


BASUR (Kelime Kökeni: Arapça bāsūr)


[isim] [tıp]
  • Kalın bağırsağın alt bölümünde ve anüste toplardamarların genişlemesiyle oluşan varis, hemoroit

Birleşik Kelimeler: basur memesi, basur otu


MECRA (Kelime Kökeni: Arapça mecrā)


[isim] [coğrafya]
  • Yatak
[mecaz]
  • Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mecrası değişmek
  • mecrasında gitmek


OMBRA (Kelime Kökeni: İtalyanca ombra)


[isim]
  • Doğrama işlerini kahverengiye boyamakta kullanılan toprak boya

RUMBA (Kelime Kökeni: Fransızca rumba)


[isim]
  • Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans