ABERASYON harflerini içeren 3 harfli 39 kelime bulunuyor. 3 harfli ABERASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BOY8,
BEY7,
BAY7,
SOY7,
BOA6,
BOR6,
BAS6,
OBA6,
OYA6,
SAY6,
YAS6,
ABA5,
AYA5,
AYN5,
ABE5,
BRE5,
BAN5,
BAR5,
BEN5,
NEY5,
ONS5,
RAB5,
REY5,
RAY5,
SON5,
YER5,
YEN5,
YAR5,
YAN5,
ASA4,
NAS4,
ONA4,
ORA4,
SAN4,
SEN4,
SER4,
ARA3,
ANA3,
NAR3
ARA
[isim]
-
İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe
[sinema] [tiyatro]
-
Bir oyunda, bir filmde izleme sırasında dinlenmek üzere verilen kısa süre, antrakt
[spor]
-
Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları
[spor]
-
Spor karşılaşmalarında oyuncuların dinlenmek ve taktik almak için kullandıkları süre
Ata Sözleri ve Deyimler
- arada çıkarmak
- arada kalmak
- arada kaynamak
- aradan çekilmek
- aradan çıkarmak
- aradan çıkmak
- aradan kaldırmak
- aradan sıyrılmak
- araları limoni olmak
- aralarına kara kedi girmek
- aralarında dağlar kadar fark olmak
- aralarındaki buzları eritmek
- aralarından kara kedi geçmek
- aralarından su sızmamak
- araları şekerrenk (veya serin) olmak
- arası (veya araları) açılmak (veya açık olmak veya bozulmak)
- arası geçmeden
- arası hoş (veya iyi) olmamak
- arası hoş (veya iyi) olmamak
- arasına (veya aralarına) karışmak
- arasını (veya aralarını) açmak (veya bozmak)
- arasını (veya aralarını) bulmak
- arası olmamak
- arası soğumak
- ara vermeden
- ara vermek
- araya (veya aralarına) soğukluk girmek
- araya almak
- araya girmek
- araya gitmek
- araya kaynayıp gitmek
- araya koymak
- araya vermek
- arayı açmak
- arayı soğutmak
- arayı yapmak
Birleşik Kelimeler: ara bağlantı, ara başlık, ara bono, arabozan, ara bozucu, ara bulma, ara bulucu, ara cümle, ara deniz, ara eleman, ara kapı, ara kararı, ara kazanç, ara kesit, ara konakçı, ara mal, ara nağme, ara pası, ara seçim, ara sıcak, ara sınav, ara sıra, ara sokak, ara söz, ara tümce, ara yerde, ara yön, arayüz, arada bir, açık ara, bir ara, o ara, uzak ara, beşibirarada, bu arada, apış arası, çatı arası, devletler arası, devre arası, gezegenler arası, gözeler arası, hafta arası, hücreler arası, kentler arası, kıtalar arası, kişiler arası, kulüpler arası, mahalle arası, memleketler arası, milletlerarası, okullar arası, öğle arası, satır arası, şehirler arası, tavan arası, toplumlar arası, uluslararası, ülkeler arası, üniversiteler arası, metinler arasılık
ANA
[isim]
[ünlem]
-
Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü
[mecaz]
-
Velinimet
Yoksullar anası.
[sıfat]
[matematik]
-
Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam!
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
Birleşik Kelimeler: ana arı, ana atardamar, ana baba, ana besleme hattı, ana bilim dalı, ana cadde, ana çizgi, ana dal, ana defter, ana deniz, ana dil, ana dili, ana direk, ana doğrusu, ana duvar, ana düşünce, anaerki, ana fikir, ana haber sunucusu, ana hat, ana kadın, ana kapı, ana kara, ana kent, ana kitap, ana kolon hattı, ana konu, ana kök, ana kraliçe, ana kubbe, ana kucağı, ana kuyu, ana kuzusu, anamal, ana mektebi, ana menü, ana motif, ana muhalefet, anaokulu, ana ortaklık, anapara, ana rahmi, ana saat, ana sanlı, ana sav, ana sayaç, ana sınıfı, ana sözleşme, ana şehir, ana toplardamar, ana vatan, ana yapı, ana yarısı, anayasa, ana yemek, ana yol, ana yön, ana yurt, ana yüreği, anadan doğma, anadan görme, anadan üryan, anası danası, anası kılıklı, büyükana, Havva Ana, havvaanaeli, kadınana, kaynana, meryemana asması, meryemana dikeni, meryemanaeldiveni, meryemanakandili, meryemanakuşağı, sperma ana hücresi, sütana, üvey ana, dağ anası, dağlar anası, denizanası, dev anası, hamam anası, kuyu anası, öksüz anası
NAR
(Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)
[isim] [bitki bilimi]
-
Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
- nârına (veya nâra) yanmak
Birleşik Kelimeler: nârıbeyza
ASA
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
[isim]
-
Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
[eskimiş]
-
İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
NAS
(Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)
[isim] [eskimiş]
-
Açıklık, açık ve kesin yargı
[felsefe]
ONA
[zamir]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ona buna, sözüm ona
ORA
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: oradan oraya
SAN
[isim]
-
Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
[felsefe]
-
Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı
Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla
SEN
[isim]
-
Teklik ikinci kişiyi gösteren söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa?
- sen ben davası (veya kavgası)
- sen bilirsin
- senden
- sen giderken ben geliyordum
- seni gidi seni (veya seni seni)
- seninki can da benimki patlıcan mı?
- sen sağ, ben selamet
- sen zot ben zot, ata kim vere ot
Birleşik Kelimeler: elimsende
SER
(Kelime Kökeni: Farsça ser)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
- serde ... var
- ser verip sır vermemek
Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver
[isim]
ABA
[isim] [halk ağzında]
[isim]
-
Yünün dövülmesiyle yapılan kalın ve kaba kumaş
[sıfat]
[eskimiş]
-
Bu kumaştan yapılan ve dervişlerce giyilen hırka
Ata Sözleri ve Deyimler
- aba altında er yatar
- aba altından sopa (veya değnek) göstermek
- aba gibi
- abanın kadri yağmurda bilinir
- aba vakti yaba, yaba vakti aba
- abayı sermek
- abayı yakmak
Birleşik Kelimeler: aba güreşi
AYA
[isim]
-
Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
[bitki bilimi]
-
Yaprakların düz ve parlak bölümü
Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası
AYN
(Kelime Kökeni: Arapça ʿayn)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: aynısefa
ABE
[ünlem] [halk ağzında]
-
Seslenmek ve dikkati çekmek için özellikle Rumeli'de kullanılan bir söz
BRE
(Kelime Kökeni: Rumca)
[ünlem] [eskimiş]
[bağlaç]