AĞBENEKLİLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



AĞBENEKLİLİK harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli AĞBENEKLİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BALİĞ14, BELİĞ14, İBLAĞ14, EĞLEK12, İĞLİK12, LEĞEN12, BİNEK7, BİLEK7, BENEK7, BELLİ7, BELKİ7, BELİK7, BELEN7, BELEK7, BENLİ7, EBELİ7, İKBAL7, KABİL7, KABİN7, KALBİ7, KEBAN7, ANELE5, ALKİL5, ALENİ5, AKLEN5, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, İLKİN5, KİKLA5, KİLLİ5, KİNİK5, KİNLİ5, KELİK5, KELLE5, KELLİ5, KELEK5, LİKEN5, LAKİN5, NİKEL5, NAKLİ5, NAKİL5


ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)


[isim] [kimya]
  • Alkol kökü

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


İLKİN


[zarf]
  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu


KİKLA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KİLLİ


[sıfat]
  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.


KİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca cynique)


[sıfat] [felsefe]
  • Sinik

KİNLİ


[sıfat]
  • Kindar

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı