YÖNETMEN harflerinden oluşan 37 kelime bulunuyor. YÖNETMEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yönetmen kelimesinin anlamı nedir? Yönetmen ile başlayan kelimeler. Yönetmen ile biten kelimeler. İçinde yönetmen olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
YÖNETMEN17
7 Harfli Kelimeler
YÖNETME16
6 Harfli Kelimeler
YÖNTEM15, MENENT7
5 Harfli Kelimeler
ENÖTE11, YETME8, YENME8, ETMEN6
4 Harfli Kelimeler
ÖTME11, ÖNEM11, YEME7, ETME5, EMET5, EMEN5, ETEN4, NENE4
3 Harfli Kelimeler
YÖN11, ÖTE9, MEY6, YEM6, NEY5, YEN5, MET4, MEN4, NEM4, TEM4, NET3, TEN3
2 Harfli Kelimeler
ÖN8, EY4, YE4, EM3, ME3, EN2, ET2, NE2, TE2
EN
[isim]
[isim] [halk ağzında]
-
Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- en kötü günümüz böyle olsun
Birleşik Kelimeler: en aşağı, en azından, enberi, enöte
ET
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- et bağlamak
- ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
- eti budu yerinde (veya etine dolgun)
- eti kemiği
- eti kemiğine yapışmak
- etinden et koparmak (veya kesmek)
- eti ne budu ne?
- eti senin, kemiği benim
- et kanlı gerek, yiğit canlı
- et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
- etle tırnak arasına girilmez
- etle tırnak gibi
- et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
- etten duvar örmek
- etten önce çömleğe düşmek
- et tırnak olmak
- et tırnaktan ayrılmaz
- et tutmak
Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde
NE
[kimya]
[zamir]
[sıfat]
[sıfat]
[zarf]
[zarf]
[ünlem]
-
Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem
Ne, yıkıldı ha!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
Birleşik Kelimeler: ne âlâ, neme gerek, neme lazım
TE
[isim]
-
Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
[kimya]
-
Tellür elementinin simgesi
NET
(Kelime Kökeni: Fransızca net)
[sıfat]
-
Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen
[mecaz]
Birleşik Kelimeler: net resim, net ücret
[isim] [spor]
-
Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz
TEN
(Kelime Kökeni: Farsça ten)
[isim]
-
İnsan vücudunun dış yüzü, cilt
[eskimiş]
Birleşik Kelimeler: ten fanilası, ten rengi
EM
[isim] [halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ME
[isim]
ETEN
[isim] [halk ağzında]
NENE
[isim]
[eskimiş]
MET
(Kelime Kökeni: Arapça medd)
[isim] [coğrafya]
Birleşik Kelimeler: metcezir
[isim]
-
Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası
MEN
(Kelime Kökeni: Arapça menʿ)
[isim]
Birleşik Kelimeler: menedilmek, menetmek, menolunmak
NEM
(Kelime Kökeni: Farsça nem)
[isim]
Birleşik Kelimeler: nemçeker, nemdenetir, nemölçer, neme yönelim, bağıl nem, mutlak nem, salt nem, ağaç nemi
TEM
(Kelime Kökeni: Fransızca thème)
[isim] [edebiyat]
EY
[ünlem]
-
Kendisine söz söylenilen kimse veya kimselerin dikkati çekilmek istendiğinde adın başına getirilen ve uzatılabilen bir seslenme sözü
Ey arkadaş!