TRİBÜN harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. TRİBÜN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Tribün kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
TÜRBİN10, TRİBÜN10
4 Harfli Kelimeler
BRÜT8, BRİT6, RİNT4
3 Harfli Kelimeler
BİT5, BİR5, BİN5, TÜN5, TÜR5, TİN3
2 Harfli Kelimeler
NÜ4, ÜN4, İN2, İT2, Tİ2
İN
[isim]
-
Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- in cin
- in cin top oynamak
- in cin yok
- in misin, cin misin
İT
[isim]
[hakaret yollu]
Ata Sözleri ve Deyimler
- it ağzını kemik tutar
- it değmekle deniz pis olmaz
- it derisinden post olmaz
- it dişi domuz derisi
- ite atsan yemez
- ite ot, ata et vermek
- it gibi çalışmak
- iti an, taşı eline al (veya çomağı hazırla)
- iti ite kırdırmak
- itin ahmağı baklavadan pay umar
- itin götüne (veya kıçına) sokmak
- itin kuyruğunda
- iti öldürene sürütürler
- it ite (buyurur), it de kuyruğuna
- it iti ısırmaz
- it izi at izine karışmak
- it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
- itle çuvala girilmez
- itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
- it ölüsü gibi
- it sürü, para kazan
- it sürüsü kadar
- it ulur, birbirini bulur
- it ürür, kervan yürür
Birleşik Kelimeler: itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti
Tİ
[isim] [askerlik]
-
Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ti borusu, ti işareti
[kimya]
-
Titan elementinin simgesi
TİN
[isim] [ruh bilimi]
[felsefe]
-
Birtakım fizikötesi kurucularının, gerçeği ve evreni açıklamak için her şeyin özü, temeli veya yapıcısı olarak benimsedikleri madde dışı varlık
RİNT
(Kelime Kökeni: Farsça rind)
[isim] [eskimiş]
NÜ
(Kelime Kökeni: Fransızca nu)
[sıfat]
[isim]
ÜN
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
BİT
[isim] [hayvan bilimi]
-
Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus)
Baş biti. Vücut biti.
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: bit otu, bitpazarı, bityeniği, bit yeniği, kabuklu bit, ağaç biti, arı biti, asma biti, buğday biti, çiçek biti, ekin biti, fındık biti, fidan biti, kasık biti, su biti, tahta biti, tavuk biti, yaprak biti
BİR
[isim]
[sıfat]
[sıfat]
-
Beraber
Hep biriz, ayrılmayız.
[sıfat]
-
Bu sayı kadar olan
Bir kalem.
[sıfat]
[sıfat]
[sıfat]
[sıfat]
-
Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek
Bizim kesemiz birdir.
[sıfat]
-
Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer
[zarf]
[zarf]
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... bir hâl almak (hâle girmek)
- bir ... bir (veya bir de)
- bir abam (postum) var atarım, nerede olsam yatarım
- bir adama kırk gün ne dersen o olur
- bir ağaçta gül de biter diken de
- bir ağızdan çıkıp bin dile yayılır
- bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz
- bir arpa boyu (gitmek veya yol almak)
- bir aşağı bir yukarı
- bir atımlık barutu olmak (veya kalmak)
- bir ayağı çukurda olmak
- bir ayak üstünde bin yalan söylemek
- bir ayak üstünde kırk yalanın belini bükmek
- bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez
- bir baltaya sap olamamak
- bir bardak suda fırtına koparmak
- bir başa bir göz yeter
- bir başka (olmak)
- bir baştan (veya uçtan) bir başa (veya uca)
- bir ben, bir de Allah bilir
- bir biçimine getirmek
- bir boka yaramamak
- bir bu eksikti
- bir çatı altında (olmak veya bulunmak)
- bir çekirdek geri kalmamak
- bir çiçekle bahar (veya yaz) olmaz
- bir çöplükte iki horoz ötmez
- bir çuval inciri berbat etmek
- bir dalda durmamak
- bir de
- bir dediği bir dediğini tutmamak
- bir dediği iki olmamak
- bir dediğini iki etmemek
- bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramazmış
- bir deri bir kemik (kalmak)
- bir dikili ağacı olmamak
- bir dikiş kaldı
- bir dokun bin ah işit (veya dinle) (kâseifağfurdan)
- bir don bir gömlek
- bir dostluk kaldı!
- bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir
- bir dudağı yerde bir dudağı gökte
- bir düşüncedir (veya düşünce) almak
- bire ... vermek
- bire beş katmak
- bire bin katmak
- bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar
- bir elini bırakıp ötekini öpmek
- bir elinin verdiğini öbür elin görmesin
- bir elin nesi var, iki elin sesi var
- bir elin sesi çıkmaz
- bir eli yağda bir eli balda (olmak)
- bir elle verdiğini öbür elle almak
- bir elmanın yarısı o, yarısı bu
- bir fende kazık kakmak (veya çakmak)
- bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır
- bir fit bin büyü yerine geçer
- bir gömlek aşağı
- bir gömlek fazla eskitmiş olmak
- bir görüş bir kör biliş
- bir göz ağlarken öbür göz gülmez
- bir göz gülmek
- bir günden bir güne
- bir günlük beylik beyliktir
- bir hâl olmak
- bir hizaya gelmek
- biri bilmeyen bini hiç bilmez
- bir içim su (gibi olmak)
- bir iğne bir iplik olmak
- bir ilke imza atmak
- bir inat, bir murat
- bir işaretine bakmak
- bir işi başından kesmek
- bir iş olmak
- bir iştir oldu
- bir kafada olmak
- bir kapıya çıkmak
- bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece
- bir kaşık suda boğmak
- bir kazanda kaynamak
- bir kenara atılmak
- bir kenarda durmak
- bir kıza dünür düşmek
- bir kızı bin kişi ister, bir kişi alır
- bir kolayını aramak
- bir kolayını bulmak
- bir kol çengi
- bir koltuğa iki karpuz sığmaz
- bir korkak bir orduyu bozar
- bir koyundan iki post çıkarmak
- bir Köroğlu, bir Ayvaz
- bir köşeye atılmak
- bir köşeye atmak
- bir köşeye çekilmek
- bir köşeye koymak
- bir köşeye oturmak
- bir köşeye sinmek
- bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (veya dokunur)
- bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak
- bir kurşun atımı
- bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır
- bir mum al da derdine yan
- bir noktaya kadar
- bir o kadar
- bir olmak
- bir olmak
- bir o yana, bir bu yana
- bir papel (veya pul) etmemek
- bir pula satmak
- bir selam bin hatır yapar
- bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (veya üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
- bir sıkımlık canı olmak
- bir söylemek pir söylemek
- bir söyle on dinle
- bir sözünü (veya dediğini) iki etmemek
- bir sürçen atın başı kesilmez
- bir şey (veya şeyler) olmak
- bir şey anlamamak
- bir şeye benzememek
- bir şeyler, bir şeyler
- bir şey sanmak
- bir şey söylemek
- bir şey yapmak
- bir tanem
- bir tarafa bırakmak (veya koymak)
- bir tarakta bezi olmamak
- bir taşla iki kuş vurmak
- bir tat, bin feryat
- bir tek
- bir tek atmak
- bir tepe yıkılır, bir dere dolar
- bir torba kemik
- bir tuhaflığı olmak
- bir tutmak (veya görmek)
- bir varmış bir yokmuş
- bir yakadan baş çıkarmak
- bir yastığa baş koymak
- bir yastıkta kocamak
- bir yaşına daha girmek
- bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden
- bir yere kadar
- bir yiyip bin şükretmek
- bir yol tutturmak
- bir yolunu bulmak
Birleşik Kelimeler: bir ağızdan, bir alay, bir âlem, bir an, bir anlamda, bir anlık, bir ara, bir aralık, bir araba, bir arada, bir atımlık, bir avuç, bir ayak evvel, bir ayak önce, biraz, bir bakıma, bir başına, bir başkası, bir bir, bir boy, bir çenekliler, bir çenetli, bir çırpıda, bir çift, bir çuval dolusu, bir daha, bir damla, bir defa, bir defacık, bir derece, bir diğeri, bir dikişte, bir dirhem, bir dizi, bir dolu, bir düzine, bir düziye, bir evcikli, bir gıdım, bir gözeli, bir gün evvel, bir gün önce, bir güzel, bir hamlede, bir hayli, bir hoş, bir hücreli, bir iki, birkaç, bir kalem, bir karar, bir karış, bir kere, bir koşu, bir küme, bir lahza, bir lokma, bir milyonluk, bir müddet, bir nebze, bir nefes, bir nevi, bir nice, bir numara, bir ölçüde, bir örnek, bir paralık, bir parça, bir parmak, bir sıra, bir solukta, bir süre, bir sürü, bir tabur, bir tahtada, birtakım, bir tane, bir temiz, bir terimli, bir tomar, bir tuhaf, bir tutam, bir türlü, bir vakitler, bir yana, bir yanda, bir yandan, bir yığın, bir yol, bir yudum, bir zahmet, bir zaman, birdenbire, birdirbir, birebir, bire bir, bire bir eşleme, ağzı bir, arada bir, ayda yılda bir, beş bir, binbir, binde bir, bire bir, daha bir, dört bir, elde bir, ellibir, hangi bir, hep bir ağızdan, her bir, herhangi bir, hiçbir, iki bir, ikide bir, kapı bir komşu, kırkyılda bir, nisan bir, nisan bir şakası, onbiraylık, şöyle bir, üç bir, yirmibir, ikide birde, başka biri, hiçbiri
BİN
[isim]
-
Dokuz yüz doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
-
On kere yüz, dokuz yüz doksan dokuzdan bir artık
[sıfat] [mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- bin bilsen de bir bilene danış
- bin can ile
- bin derde deva
- bin dereden su getirmek
- bin dost az, bir düşman çok
- bini aşmak
- bini bir paraya
- binin yarısı beş yüz (o da bizde yok)
- bin işçi, bir başçı
- bin kalıba girmek
- bin nasihatten bir musibet yeğdir
- bin ölçüp bir biçmeli
- bin pişman olmak
- bin tarakta bezi olmak
- bin tasa (veya merak) bir borç ödemez
- bin yaşa!
Birleşik Kelimeler: binbaşı, binbir, bindallı, binkat, bin kere, bin kez, bin türlü, binyıl, binde bir
TÜN
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: tünaydın, gün tün eşitliği
TÜR
[isim]
-
Çeşit, cins
Yazı türleri.
[biyoloji]
-
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
Aslan ve insan türleri.
[felsefe]
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü
BRİT
(Kelime Kökeni: Fransızca bride)
[isim]
-
Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir ilik türü
BRÜT
(Kelime Kökeni: Fransızca brut)
[sıfat]
-
Kesintisi yapılmamış, kesintisiz (para)
TÜRBİN
(Kelime Kökeni: Fransızca turbine)
[isim] [fizik]
-
Su, buhar, gaz gibi herhangi bir akışkanın hareket enerjisiyle ve birtakım özel düzenler yardımıyla dönerek çalışan araç
Birleşik Kelimeler: su türbini