SİFON ile Oluşan Kelimeler (SİFON Kelime Türetme)



SİFON harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. SİFON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sifon kelimesinin anlamı nedir? Sifon ile başlayan kelimeler. Sifon ile biten kelimeler. İçinde sifon olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

SİFON13

4 Harfli Kelimeler

OFİS12, SOFİ12, FİNO11

3 Harfli Kelimeler

FOS11, SOF11, FON10, SİF10, FİN9, ONS5, SON5, SİN4

2 Harfli Kelimeler

OF9, İS3, ON3, Sİ3, İN2


İN


[isim]
  • Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in gibi

[isim]
  • İnsan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in cin
  • in cin top oynamak
  • in cin yok
  • in misin, cin misin


İS


[isim]
  • Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke

    Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]
  • Sürme (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ise tutmak
  • isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar


ON


[isim]
  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü


Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
[kimya]
  • Silisyum elementinin simgesi

SİN


[isim] [eskimiş]
  • Mezar

    Sana ibret gerek ise / Gel göresin bu sinleri - Yunus Emre

[isim] [eskimiş]
  • Yaş (I)

    Hoş uyanık da olsam biz sindekileri artık erkekten saymazlar ya. - Haldun Taner


ONS (Kelime Kökeni: Fransızca once)


[isim]
  • Genellikle gümüş, altın ve platin gibi kıymetli metallerin veya elmas, yakut gibi değerli taşların kütlelerinin ölçülmesi için kullanılan, Fransa'da 30,59 gr, İngiltere'de 28,349 gr ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi

SON


[sıfat]
  • Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı

    Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. - Peyami Safa

[isim]
  • Uç, sınır
[isim]
  • Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet

    Kışın sonu. Bu yolun sonu.

[isim] [mecaz]
  • Ölüm
[isim] [anatomi]
  • Döl eşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sona ermek
  • sona kalan dona kalır
  • son bulmak
  • son kozunu (veya kartını) oynamak
  • son noktayı koymak
  • son pişmanlık fayda vermez (veya etmez)
  • sonu gelmek
  • sonu gelmemek
  • sonunu almak
  • sonunu getirememek
  • son vermek

Birleşik Kelimeler: son adam, sonbahar, son birim, son çeyrek, son dakika, son derece, son deyiş, son ek, son görev, son gürlüğü, son hızla, son kânun, son kerte, son nefes, sonnot, son ses, son söz, son teşrin, son turfanda, son ütücü, son vazife, son yolculuk, çeyrek son, yarı son, baştan sona, hafta sonu, harman sonu, satır sonu, süre sonu, vade sonu, önünde sonunda


FİN


[isim]
  • Finlandiyalı

Birleşik Kelimeler: Fin hamamı, Fin-Ugor


OF


[ünlem]
  • Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz

    Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • of bile dememek
  • of çekmek

[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

FON (Kelime Kökeni: Fransızca fond)


[isim] [ekonomi]
  • Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak

    Karşılıklı paralar fonundan beş yüz milyon lira millî savunma hizmetlerine tahsis edilmişti. - Attila İlhan

[ekonomi]
  • Bir kuruluşun mali kaynaklarının tümünün göstergesi

Birleşik Kelimeler: fon kâğıdı, fon müziği, likit fon, Fak Fuk Fonu, konut fonu, yatırım fonu


SİF (Kelime Kökeni: İngilizce cost, insurance ve freight sözlerinin kısaltması)


[isim] [ticaret]
  • İthalatta bir malın bedeli, sigortası ve navlun giderleriyle birlikte olmak üzere maliyeti

FİNO (Kelime Kökeni: İtalyanca fino)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir tür çok tüylü küçük köpek
[argo]
  • Esrar

FOS


[sıfat] [argo]
  • Çürük, temelsiz, boş, kof

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fos çıkmak


SOF (Kelime Kökeni: Arapça ṣūf)


[isim] [eskimiş]
  • Bir çeşit sertçe, ince yünlü kumaş

OFİS (Kelime Kökeni: Fransızca office)


[isim]
  • İş yeri, daire, büro

Birleşik Kelimeler: alım satım ofisi