PİRİNÇ ile Oluşan Kelimeler (PİRİNÇ Kelime Türetme)



PİRİNÇ harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. PİRİNÇ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pirinç kelimesinin anlamı nedir? Pirinç ile başlayan kelimeler. İçinde pirinç olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

PİRİNÇ13

4 Harfli Kelimeler

İPÇİ11, ÇİNİ7, İÇİN7, İRİN4

3 Harfli Kelimeler

ÇİP10, PİÇ10, PİR7, ÇİR6, İNÇ6, İRİ3, İNİ3

2 Harfli Kelimeler

İP6, İÇ5, İN2


İN


[isim]
  • Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in gibi

[isim]
  • İnsan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in cin
  • in cin top oynamak
  • in cin yok
  • in misin, cin misin


İRİ


[sıfat]
  • Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı

    Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi


İNİ


[isim] [halk ağzında]
  • Kayın (II)

İRİN


[isim]
  • Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat

İÇ


[isim]
  • Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı

    Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. - Çetin Altan

[sıfat]
  • Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha yakın olan

    İç kapının perdesi yanlara doğru açıldı. - Peyami Safa

[sıfat]
  • İnsanın manevi varlığıyla ilgili olan

    İç dünyamız.

[mecaz]
  • Muhteva

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iç (veya içini) dökmek
  • iç açmak
  • iç bağlamak
  • iç çekmek
  • iç etmek
  • iç geçirmek
  • iç gıcıklamak
  • içi açılmak
  • içi alaylı, dışı kalaylı
  • içi almamak
  • içi bayılmak
  • içi beni yakar, dışı eli (veya seni) yakar
  • içi boşalmak
  • içi bulanmak
  • içi burkulmak
  • içi cız etmek
  • içi çekmek
  • içi daralmak
  • içi dayanmamak
  • içi dışı bir (olmak)
  • içi dışına çıkmak
  • içi erimek
  • içi ezilmek
  • içi ezim ezim ezilmek
  • içi geçmek
  • içi gitmek
  • içi götürmemek
  • içi hop etmek
  • içi ısınmak
  • içi içine geçmek
  • içi içine sığmamak
  • içi içini yemek
  • içi kabul etmemek
  • içi kağşamak
  • içi kalkmak (veya kabarmak)
  • içi kan ağlamak
  • içi kapanmak
  • içi kararmak
  • içi kazınmak (veya kıyılmak)
  • içinde duymak
  • içinde kaybolmak
  • içinden bir şeyler kopmak
  • içinden çıkmak
  • içinden geçirmek
  • içinden geçmek
  • içinden gelmek
  • içinden gülmek
  • içinden kan gitmek
  • içinden konuşmak
  • içinden okumak
  • içinden olmak
  • içinden yanmak
  • içinde yüzmek
  • içine almak
  • içine ateş atmak
  • içine ateş düşmek
  • içine atmak
  • içine baygınlıklar çökmek
  • içine çekilmek (veya kapanmak)
  • içine çekmek
  • içine daralma gelmek
  • içine dert olmak
  • içine doğmak
  • içine dokunmak
  • içine etmek (veya sıçmak)
  • içine fenalık gelmek (veya basmak)
  • içine hüzün çökmek
  • içine işlemek
  • içine kurt düşmek
  • içine kuşku çökmek
  • içine oturmak
  • içine sinmek
  • içine sokacağı gelmek
  • içine su serpilmek
  • içine tükürmek
  • içini açmak
  • içini bayıltmak (veya kıymak)
  • içini boşaltmak
  • içini burkmak
  • içini çekmek
  • içini çürütmek
  • içini dondurmak
  • içini ezmek
  • içini ısıtmak
  • içini karartmak
  • içini kemirmek
  • içini kurt yemek (veya kemirmek)
  • içinin ateşi küllenmek
  • içinin yağı erimek
  • içini okumak
  • içini parçalamak (veya parça parça etmek)
  • içini sarmak
  • içini sıkmak
  • içini sızlatmak
  • içini yakmak
  • içini yemek
  • içi paralanmak (veya parçalanmak)
  • içi rahat etmek
  • içi sıkılmak
  • içi sızlamak
  • içi sürmek
  • içi titremek
  • içi vık vık (veya fık fık veya pır pır) etmek
  • içi yağ bağlamak
  • içi yanmak
  • iç tutmak

Birleşik Kelimeler: iç acısı, iç ağ, iç ağa, iç asalak, iç bakla, iç barış, iç başkalaşım, iç bellek, iç borç, iç borçlanma, iç bölge, iç bulantısı, iç burukluğu, içbükey, iç cep, iç cümle, iç çamaşırı, iç çokgen, iç denetçi, iç denetim, içdenetir, iç denge, iç deniz, iç deri, iç donu, iç dünya, iç ek, iç etek, iç evlilik, iç gezegen, iç göbek, iç göç, içgöreç, içgörü, iç görüm, içgösterir, içgüdü, iç güveyi, iç güveyisi, iç harp, iç hastalıkları, iç hat, iç ısı, iç ısıtıcı, iç içe, iç işleri, iç itim, iç itmek, iç kafiye, iç kapak, iç kavuz, iç kulak, iç kuyu, iç lastik, iç merkez, iç mimar, iç mimari, iç odun, iç oğlanı, iç pazar, iç pilav, iç plazma, iç politika, iç saha, iç salgı, iç savaş, iç ses, iç spiker, iç su, iç sürme, içtepi, iç ters açı, iç turizm, iç tümce, iç türeme, iç tüzük, iç uyak, içyağı, iç yarıçap, içyüz, iç yüz, iç zar, içe bakış, içe dönük, içe kapanık, içe yöneliklik, içi boş, içi çıfıt çarşısı, içi dar, içi fesat, içi geniş, içi tez, için için, içler acısı, sağ iç, sol iç, avuç içi, badem içi, bakla içi, ceviz içi, çevrim içi, ders içi, fındık içi, fıstık içi, hafta içi, hizmet içi eğitim, kavuniçi, meslek içi eğitim, meyve içi, rahim içi araç, yurt içi


ÇİR


[isim] [halk ağzında]
  • Kayısı, erik, zerdali vb. meyvelerin kurusu

İNÇ (Kelime Kökeni: İngilizce inch)


[isim] [matematik]
  • Uzunluğu 2,54 santimetre olan İngiliz uzunluk ölçü birimi, parmak, pus

İP


[isim]
  • İplik

    Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Asarak öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ip atlamak
  • ipe çekmek
  • ipe dizmek
  • ipe gelesice
  • ipe gitmek
  • ipe sapa gelmemek
  • ipe un sermek
  • ipi (birinin) eline geçmek
  • ipi çözmek
  • ipi kırmak
  • ipi koparmak
  • ip inceldiği yerden kopar
  • ipini çekmek
  • ipini kırmak
  • ipini koparmak
  • ipin ucunu kaçırmak
  • ipi sapı yok
  • ipiyle kuyuya inilmez
  • ip koptuğu yerden bağlanır
  • iple çekmek
  • ipleri birinin elinde olmak
  • ip takmak
  • ipten almak
  • ipten kazıktan kurtulmuş
  • ipten kuşak kuşanmak

Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi


ÇİNİ (Kelime Kökeni: Farsça çīnī)


[isim]
  • Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans

    Bizi sarar bir sülüs yazı görsek duvarda / Bize heyecan verir bir parça yeşil çini - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]
  • Sırlı ve süslü, pişmiş balçıktan yapılan

    Çini sobayı gürültü etmemeye çalışarak yakardı. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çini döşemek


İÇİN


[edat]
  • Amacıyla, maksadıyla

    Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı. - Sait Faik Abasıyanık


PİR (Kelime Kökeni: Farsça pīr)


[isim]
  • Yaşlı, koca, ihtiyar kimse

    Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[zarf]
  • Adamakıllı, iyice

    Bir söyledi ama pir söyledi.

[mecaz]
  • Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse, guru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pir aşkına
  • pir ol!


ÇİP (Kelime Kökeni: İngilizce chip)


[isim] [bilişim]
  • Yonga

    Bilgisayar çipi.


PİÇ (Kelime Kökeni: Farsça pīç)


[isim]
  • Anası ile babası arasında evlilik bağı olmadan dünyaya gelen çocuk, haramzade, veledizina
[kaba konuşmada]
  • Terbiyesiz, arsız çocuk
[kaba konuşmada]
  • Kalleş, kurnaz, kötü niyetli kimse
[bitki bilimi]
  • Bir bitkinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filiz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • piç etmek
  • piç olmak

Birleşik Kelimeler: piç kurusu


İPÇİ


[isim]
  • İp üreten, yapan veya satan kimse

PİRİNÇ (Kelime Kökeni: Farsça birinc)


[isim] [bitki bilimi]
  • Buğdaygillerden, kökleri bol su içinde yetişen bir bitki (Oryza sativa)

    Oradaki uçsuz bucaksız pirinç bataklıklarının sahibidir. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pirinci (çok) su kaldırmamak (veya götürmemek)

Birleşik Kelimeler: pirinç çorbası, pirinç örgü, pirinç pilavı, pirinç unu, Hint pirinci

[isim]
  • Bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkte bir alaşım
[sıfat]
  • Bu alaşımdan yapılmış

    Pirinç mangal.