POZİTİF ile Oluşan Kelimeler (POZİTİF Kelime Türetme)



POZİTİF harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. POZİTİF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pozitif kelimesinin anlamı nedir? Pozitif ile başlayan kelimeler. Pozitif ile biten kelimeler. İçinde pozitif olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

POZİTİF21

4 Harfli Kelimeler

ZİFT13, TİFO11, TİPO9, TİPİ8

3 Harfli Kelimeler

POF14, POZ11, FİT9, POT8, TOP8, TOZ7, TİP7, TİZ6, İTİ3

2 Harfli Kelimeler

OF9, İP6, İZ5, OT3, İT2, Tİ2


İT


[isim]
  • Köpek
[hakaret yollu]
  • Değersiz, terbiyesiz kimse

    Babaları da zaten itin biri. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • it ağzını kemik tutar
  • it değmekle deniz pis olmaz
  • it derisinden post olmaz
  • it dişi domuz derisi
  • ite atsan yemez
  • ite ot, ata et vermek
  • it gibi çalışmak
  • iti an, taşı eline al (veya çomağı hazırla)
  • iti ite kırdırmak
  • itin ahmağı baklavadan pay umar
  • itin götüne (veya kıçına) sokmak
  • itin kuyruğunda
  • iti öldürene sürütürler
  • it ite (buyurur), it de kuyruğuna
  • it iti ısırmaz
  • it izi at izine karışmak
  • it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
  • itle çuvala girilmez
  • itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
  • it ölüsü gibi
  • it sürü, para kazan
  • it sürüsü kadar
  • it ulur, birbirini bulur
  • it ürür, kervan yürür

Birleşik Kelimeler: itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti



[isim] [askerlik]
  • Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tiye almak

Birleşik Kelimeler: ti borusu, ti işareti

[kimya]
  • Titan elementinin simgesi

İTİ


[isim]
  • İtici güç, ilham verici

    Hayalî aşklar ona yaratmalarında en sıcak iti oluyor, iç iklimini uzun süre ısıtıyordu. - Haldun Taner


OT


[isim] [bitki bilimi]
  • Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler

    Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş

    Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]
  • Zehir
[eskimiş]
  • İlaç
[argo]
  • Esrar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ot gibi
  • ot gibi yaşamak
  • ot tutunmak
  • otu çek köküne bak
  • ot yoldurmak

Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları


İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


TİZ (Kelime Kökeni: Farsça tīz)


[sıfat]
  • İnce, keskin (ses)

    Tüfeklerin daha tiz yaylım teraneleri bu en yüksek ölüm raksına hâkim olmuş. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: tiz ses


İP


[isim]
  • İplik

    Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Asarak öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ip atlamak
  • ipe çekmek
  • ipe dizmek
  • ipe gelesice
  • ipe gitmek
  • ipe sapa gelmemek
  • ipe un sermek
  • ipi (birinin) eline geçmek
  • ipi çözmek
  • ipi kırmak
  • ipi koparmak
  • ip inceldiği yerden kopar
  • ipini çekmek
  • ipini kırmak
  • ipini koparmak
  • ipin ucunu kaçırmak
  • ipi sapı yok
  • ipiyle kuyuya inilmez
  • ip koptuğu yerden bağlanır
  • iple çekmek
  • ipleri birinin elinde olmak
  • ip takmak
  • ipten almak
  • ipten kazıktan kurtulmuş
  • ipten kuşak kuşanmak

Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi


TOZ


[isim]
  • Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak

    Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur. - Mehmet Kaplan

[sıfat]
  • Bu durumda olan

    Toz boya. Toz biber.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • toz almak
  • tozdan dumandan ferman okunmamak
  • toz etmek
  • toz kondurmamak
  • toz koparmak
  • toz olmak
  • tozu dumana katmak
  • tozunu almak (veya atmak veya silkelemek veya silkmek)

Birleşik Kelimeler: toz bezi, toz boya, toz bulutu, toz duman, toz fırçası, tozkoparan, toz maskesi, tozpembe, toz sabun, toz şeker, toz toprak, bıçkı tozu, bulaşık tozu, çiçek tozu, davultozu, kabartma tozu, kurtayağı tozu, limon tozu, Oltu tozu, sabun tozu, süt tozu, zımpara tozu


TİP (Kelime Kökeni: Fransızca type)


[isim]
  • Aynı cinsten bütün varlıkların veya nesnelerin temel özelliklerini büyük ölçüde kendinde toplayan örnek

    Aynı yaşta, aynı tipte, aynı kuvvette iki güreşçi. - Burhan Felek

[sıfat] [mecaz]
  • İlgi çekici, değişik (kimse)

    Ne tip adam.

[edebiyat]
  • Hikâye, roman, tiyatro gibi uzun anlatıma dayalı edebî eserlerde kişi kadrosu içinde yer alan ve belli bir düşüncenin, topluluğun zihniyetini ve ideolojinin temsilciliğini yüklenen kişi

    Batılılaşmanın yanlış anlaşılmasını sergileyen tip: Bihruz Bey.

[tiyatro]
  • Kendine özgü kişiliği olmayan, genellikle bilinen kalıplardaki insanları gösteren oyun kişisi

Birleşik Kelimeler: astenik tip, piknik tip


TİPİ


[isim]
  • Kar fırtınası

    Onuncu gün tipi bastırınca adamların elleri aşırı soğuk nedeniyle madenî eşyalara yapışmaya başladı. - İhsan Oktay Anar


POT


[isim]
  • Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım

    Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Yanlışlık, hata, gaf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pot gelmek
  • pot kırmak
  • pot yapmak

Birleşik Kelimeler: pot yeri


TOP


[isim]
  • Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne

    Havası boşalmış bir futbol topu... - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Yuvarlak biçimde olan, toparlak
[zarf]
  • Tamamen, bütünüyle
[argo]
  • Homoseksüel erkek
[askerlik]
  • Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah

    Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor / Barbaros belki donanmayla seferden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • top (veya topu) atmak
  • topa çıkmak
  • topa tutmak
  • top etmek
  • top gibi gürlemek
  • top gibi patlamak
  • top sürmek
  • topu atmak
  • topu dikmek
  • topu taca atmak (veya bırakmak)
  • top yapmak
  • top yuvarlaktır

Birleşik Kelimeler: top ağaç, topaltı, top arabası, top atımı, topbaş, top çam, topçeker, tophane, topkadife, top kandil, top mermisi, top patlıcan, top sağır, top sakal, top sürme, top tekniği, top top, top toplayıcı, top tüfek, topyekûn, top zambak, ağır top, altıntop, armut top, duran top, ölü top, tortop, tüytop, uçan top, yakan top, yakar top, yumru top, yüzer top, alan topu, ayak topu, bayram topu, bilardo topu, cila topu, dağ topu, duvar topu, el topu, güneştopu, havan topu, iftar topu, kantar topu, kartopu, kar topu, masa topu, ramazan topu, sahra topu, salkım topu, sepet topu, su topu, topu topu, yangın topu, yumruk topu


TİPO (Kelime Kökeni: Fransızca typographie'den)


[isim]
  • Kurşundan dökülmüş harflerin bir araya getirilmesiyle yapılan bir baskı türü

FİT (Kelime Kökeni: Arapça fitne)


Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit vermek (veya sokmak)

[isim] [argo]
  • Ödeşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit olmak

[isim]
  • 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi

OF


[ünlem]
  • Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz

    Of, bıktım artık! Of, kolum acıdı! Bu da ne karışık bir rüya imiş diye söyleniyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • of bile dememek
  • of çekmek

[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri