PEÇETE ile Oluşan Kelimeler (PEÇETE Kelime Türetme)



PEÇETE harflerinden oluşan 10 kelime bulunuyor. PEÇETE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Peçete kelimesinin anlamı nedir? Peçete ile başlayan kelimeler. İçinde peçete olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

PEÇETE13

4 Harfli Kelimeler

PEÇE11, TEPE8, ÇETE7

3 Harfli Kelimeler

PEÇ10, EPE7

2 Harfli Kelimeler

PE6, ÇE5, ET2, TE2


ET


[isim]
  • İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka

    Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • et bağlamak
  • ete kemiğe dönüştürmek (veya büründürmek)
  • eti budu yerinde (veya etine dolgun)
  • eti kemiği
  • eti kemiğine yapışmak
  • etinden et koparmak (veya kesmek)
  • eti ne budu ne?
  • eti senin, kemiği benim
  • et kanlı gerek, yiğit canlı
  • et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?
  • etle tırnak arasına girilmez
  • etle tırnak gibi
  • et ne kadar arık olsa üstüne ekmek yaraşır
  • etten duvar örmek
  • etten önce çömleğe düşmek
  • et tırnak olmak
  • et tırnaktan ayrılmaz
  • et tutmak

Birleşik Kelimeler: et beni, et kafalı, et kesimi, et kırımı, et lokması, etobur, et sığırı, et sineği, et sotesi, et suyu, et şeftalisi, et tavuğu, et toprak, et unu, etyaran, etyemez, beyaz et, kaba et, kara et, kırmızı et, lop et, kül rengi et sineği, balıketi, balık eti, dana eti, diş eti, diş eti ünsüzü, göğüs eti, koyun eti, kurban eti, kuzu eti, sığır eti, soya eti, tavşan eti, tavuk eti, balıketinde


TE


[isim]
  • Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
[kimya]
  • Tellür elementinin simgesi

ÇE



PE



ÇETE (Kelime Kökeni: Bulgarca)


[isim]
  • Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk
[tarih]
  • Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik

    Feti Bey, piyadece gezen azgın bir çete gibi hareket hâlindeydi. - Kerim Korcan

Birleşik Kelimeler: çete savaşı


EPE (Kelime Kökeni: Fransızca épée)


[isim] [spor]
  • Delici kılıç

TEPE


[isim]
  • Bir şeyin en üstteki bölümü

    Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. - Sait Faik Abasıyanık

[teklifsiz konuşmada]
  • Birinin yanı başı, baş ucu

    Tepemde durup canımı sıktı.

[anatomi]
  • Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü

    Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. - Refik Halit Karay

[coğrafya]
  • Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi

    Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. - Necati Cumalı

[matematik]
  • Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
[matematik]
  • İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
[matematik]
  • Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tepeden bakmak
  • tepesi atmak
  • tepesinde bitmek
  • tepesinde değirmen çevirmek
  • tepesinde havan dövmek
  • tepesinden kaynar sular dökülmek
  • tepesine binmek (veya çıkmak)
  • tepesine dikilmek
  • tepesinin tası atmak
  • tepesi üstü

Birleşik Kelimeler: tepe açısı, tepe aşağı, tepebaşı, Tepebaşı, tepe camı, tepegöz, tepegözler, tepe lambası, tepetakla, tepe tomurcuğu, tepeüstü, tepe üstü, tepeden ayağa, tepeden inme, tepeden tırnağa, ada tepe, dere tepe, tanık tepe, dalga tepesi, hacet tepesi


PEÇ (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Rus mimarisinde odaları ısıtmak için yapılan fırın tarzı ocak

PEÇE (Kelime Kökeni: İtalyanca pezza)


[isim] [eskimiş]
  • Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü, nikap

    En büyük günahımız yüzümüzde bir peçe, sırtımızda bir çarşaf olması. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Maske, sır, giz

    Bu düzme cadının peçesini kaldırmalıyız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


PEÇETE (Kelime Kökeni: İtalyanca pezzetta)


[isim]
  • Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası

    Çocuk, onu tepeden tırnağa şöyle bir süzüp üstü peçeteyle örtülü bir tabak uzattı. - Elif Şafak