KÖPEK ile Oluşan Kelimeler (KÖPEK Kelime Türetme)



KÖPEK harflerinden oluşan 9 kelime bulunuyor. KÖPEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Köpek kelimesinin anlamı nedir? Köpek ile başlayan kelimeler. Köpek ile biten kelimeler. İçinde köpek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

KÖPEK15

3 Harfli Kelimeler

KÖK9, ÖKE9, KEP7, PEK7, KEK3

2 Harfli Kelimeler

PE6, EK2, KE2


EK


[isim]
  • Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça

    Yazının ekleri.

[sıfat]
  • Eklenmiş, katılmış

    Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner

[dil bilgisi]
  • Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ek bent olmak
  • ekini belli etmemek

Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri


KE



KEK (Kelime Kökeni: İngilizce cake)


[isim]
  • Ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı çörek
[argo]
  • Aptal, bön, kolay aldatılabilen (kimse)

Birleşik Kelimeler: çaylı kek, kakaolu kek, sade kek, üzümlü kek


PE



KEP (Kelime Kökeni: İngilizce cap)


[isim]
  • Başlık, sipersiz şapka

PEK


[sıfat]
  • Sert, katı
[zarf]
  • Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok

    Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

[zarf] [halk ağzında]
  • Hızlı olarak

    Pek gittiği için çabuk yoruldu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pek söylemek

Birleşik Kelimeler: pekâlâ, pek başlı, pek canlı, pek çoğu, pek çok, pek doku, pek gözlü, pekiyi, pek pek, pek yürekli, pek yüzlü, ağzı pek, arkası pek, canı pek, gözü pek, sırtı pek, yüreği pek, yüzü pek


KÖK


[isim] [bitki bilimi]
  • Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm
[bitki bilimi]
  • Kök sap, kök(I)
[mecaz]
  • Dip, temel, esas

    Ta gölden başlayan tipi ve fırtına Şebben'in sıcak evini kökünden sarsıyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Kaynak, köken

    Ölenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Bir kimseyi bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü
[dil bilgisi]
  • Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü: Yaptırmak kelimesinde kök, yap- bölümüdür
[kimya]
  • Olağan şartlarda çevresinden yalıtılamayan ancak birçok tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi
[matematik]
  • Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek veya birleşik değer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kök almak
  • kök salmak
  • kök sökmek
  • kök söktürmek
  • kökü kazınmak
  • kökü kurumak
  • kökünden halletmek
  • kökünden kazımak
  • köküne kıran girmek
  • kökünü kazımak

Birleşik Kelimeler: kök bacaklılar, kök bilgisi, kökboyası, kök boyası, kök doğrayıcısı, kök hücre, kök işareti, kök kaplama, kök kırmızısı, kök kurdu, kök mantar, köknar, kök örnek, kök sap, acı kök, ana kök, ek kök, ikili kök, karekök, kazık kök, kılcal kök, kızılkök, küpkök, saçak kök, yumru kök, ad kökü, adamkökü, altın kökü, eğir kökü, ense kökü, fiil kökü, helvacı kökü, isim kökü, meyan kökü, yumurtakökü, zıkkımın kökü

[isim] [müzik]
  • Sazı kurmaya yarayan burgu

ÖKE


[isim]
  • Deha sahibi kimse, dâhi

KÖPEK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpekgillerden, boy ve biçim bakımından pek çok cinsi olan, çok iyi koku alan, sadık, bekçilik ve avcılık gibi işler için beslenen memeli hayvan (Canis familiaris)

    Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

[hakaret yollu]
  • Aşağılık niyetlerle yaltaklanan veya davranışları kötü olan kimse için kullanılan bir sövgü sözü

    Ben bu ite çattığıma bin pişman oldum. Bu köpekten de aşağı köpeğe uyma. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • köpeğe atsan yemez
  • köpeğe gem vurma, kendini at sanır
  • köpeğe hoşt, kediye pişt dememek
  • köpeği bağlasan durmaz
  • köpeğin ağzına kemik atmak
  • köpek bile yal yediği kaba pislemez
  • köpek ekmek veren kapıyı tanır
  • köpek gibi
  • köpekle yatan pire ile kalkar
  • köpek sahibini ısırmaz
  • köpeksiz köye (veya sürüye) kurt iner (veya girer)
  • köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez
  • köpek sürünmekle etek kesilmez
  • köpek yese kudurur

Birleşik Kelimeler: köpekayası, köpek balığı, köpek dişi, köpekkuyruğu, köpekmemesi, köpekoğlu, köpek sarımsağı, köpek soğanı, köpek soyu, köpek üzümü, köpekoğluköpek, av köpeği, çoban köpeği, Kangal köpeği, kurt köpeği