KORKMAK ile Oluşan Kelimeler (KORKMAK Kelime Türetme)



KORKMAK harflerinden oluşan 41 kelime bulunuyor. KORKMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Korkmak kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

KORKMAK9

6 Harfli Kelimeler

KOKMAK8, KORKMA8, KORKAK7

5 Harfli Kelimeler

KOMAR7, KOKMA7, MAKRO7, AKKOR6, KOKAK6

4 Harfli Kelimeler

AMOR6, KOMA6, KROM6, MOKA6, ROMA6, AKOR5, KOKA5, KARO5, MARK5, ORAK5, OKAR5, OKKA5, ROKA5

3 Harfli Kelimeler

KOM5, MOR5, OMA5, ROM5, KOK4, KOR4, KAM4, ORA4, RAM4, ARK3, KAK3, KAR3

2 Harfli Kelimeler

OM4, AM3, MA3, OK3, AR2, AK2, RA2


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


RA


[kimya]
  • Radyum elementinin simgesi

ARK


[isim]
  • İçinden su akıtmak için toprak kazılarak yapılan açık oluk, arık, dren, karık

    Konduların ortasına ark yapıp göllenen suları dışarı akıttılar. - Lâtife Tekin


KAK


[isim] [halk ağzında]
  • Elma, armut vb. meyvelerin kurutulmuşu

    İki sipahinin yancıklarında biraz peksimet, biraz da dut kakı olduğu hâlde daha bir lokma yemiş değillerdi. - Nihal Atsız

[sıfat] [mecaz]
  • Zayıf ve kuru (kimse)

KAR


[isim]
  • Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı

    Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karda yürüyüp (veya gezip) izini belli etmemek
  • kar gibi
  • kar kuytuda, para pintide eğleşir
  • kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz
  • kar susuzluk kandırmaz

Birleşik Kelimeler: kar baykuşu, kar beyaz, kar çiçeği, kardelen, kar dikeni, kar fırtınası, kar helvası, kar ispinozu, kar kuşu, kar kuyusu, kar sapanı, kartopu, kar topu, karyağdı, kar yükü, kardan adam, buzul kar, kristal kar, sulu kar

[isim]
  • Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı
[mecaz]
  • Yarar, fayda

    Bundan benim hiçbir kârım yok.

[ekonomi]
  • Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay
[ticaret]
  • Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâr bırakmak
  • kâr etmek
  • kâr etmemek
  • kâr getirmek
  • kârını tamam etmek
  • kârı olmamak
  • kâr koymak
  • kâr zararın kardeşidir (veya ortağıdır)

Birleşik Kelimeler: kâr haddi, kâr marjı, kâr merkezi, kâr payı, kâr paylaşımı, her hâlükârda, akıl kârı


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

OK


[isim]
  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
[matematik]
  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku


KOK (Kelime Kökeni: İngilizce coke)


[isim]
  • Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü

Birleşik Kelimeler: kok kömürü


KOR


[isim]
  • İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası
[mecaz]
  • Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert

    Kimseye göstermedikleri bir kor yanar içlerinde. - Çetin Altan

[sıfat] [mecaz]
  • Kırmızı renkli

    Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kor dökmek
  • kor gibi
  • kor gibi yanmak

Birleşik Kelimeler: akkor


KAM


[isim]
  • Şaman
[isim]
  • Zevk, mutluluk, tat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâm almak


ORA


[isim]
  • O yer

    Bizimkiler ora senin, bura benim derken bir ulu dağın başına geldiler. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oralarda olmamak

Birleşik Kelimeler: oradan oraya


RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)


[sıfat] [eskimiş]
  • Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ram etmek
  • ram olmak


OM


[isim]
  • Kemiklerin toparlak ucu
[isim] [fizik]
  • Elektrikte iletkenin direnç birimi

AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)


[isim] [müzik]
  • Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması