KAŞKOL harflerinden oluşan 25 kelime bulunuyor. KAŞKOL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kaşkol kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
KAŞKOL10
4 Harfli Kelimeler
KOŞA8, KLOŞ8, KOKA5, KOLA5, OKKA5
3 Harfli Kelimeler
LOŞ7, ŞOK7, AŞK6, KAŞ6, ŞAL6, ŞAK6, ALO4, KOK4, KOL4, LOK4, KAK3, KAL3, LAK3
2 Harfli Kelimeler
AŞ5, OK3, OL3, AK2, AL2, LA2
AK
[isim]
-
Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
[sıfat] [mecaz]
[sıfat] [mecaz]
[sıfat] [mecaz]
-
Sıkıntısız, rahat
Ak günler göresin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ak akçe kara gün içindir
- ak dediğine kara demek
- ak don kara don geçitte belli olur
- ak gün ağartır, kara gün karartır
- akı ak karası kara
- akı karası geçitte belli olur
- akım derken bokum demek
- ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
- ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
- ak koyunun kara kuzusu da olur
- ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
- akla karayı seçmek
- ak sakaldan yok sakala gelmek
Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı
AL
[isim]
-
Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
[isim] [eskimiş]
-
Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
[kimya]
-
Alüminyum elementinin simgesi
LA
(Kelime Kökeni: İtalyanca la)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
-
Lantan elementinin simgesi
KAK
[isim] [halk ağzında]
[sıfat] [mecaz]
KAL
[isim] [madencilik]
-
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
Birleşik Kelimeler: kalhane
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
LAK
[isim]
-
Uzak Doğu'da yetişen Amerikan elmasından çıkan zamk
OK
[isim]
-
Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
[matematik]
-
Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası
Ata Sözleri ve Deyimler
- ok atmak
- ok gibi (yerinden) fırlamak
- ok yaydan (veya yayından) çıkmak
Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku
OL
[sıfat] [eskimiş]
[zamir]
ALO
(Kelime Kökeni: Fransızca allô)
[ünlem]
-
Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
[argo]
-
(alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
KOK
(Kelime Kökeni: İngilizce coke)
[isim]
-
Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü
Birleşik Kelimeler: kok kömürü
KOL
[isim] [anatomi]
-
İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm
[anatomi]
-
Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü
[bitki bilimi]
-
Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal
[müzik]
-
Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü
[tarih]
[askerlik]
[denizcilik]
-
Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kola çıkmak
- kol atmak
- kol gezmek
- kol kanat olmak (veya germek)
- kolları kopmak
- kollarını açmak
- kollarının arasına almak
- kollarını sallaya sallaya gelmek
- kolları sıvamak
- kolu kanadı kırılmak
- koluna girmek
- koluna kuvvet
- kolunda altın bileziği olmak
- kol uzatmak
- kol vermek
- kol vurmak
Birleşik Kelimeler: kolağası, kol ağzı, kol akımı, kol bağı, kolbastı, kolbaşı, kol böreği, kol değirmeni, kol demiri, kol emekçisi, kol kapağı, kol kemiği, kol kola, kol nizamı, kol saati, beşinci kol, çift kol, eğitsel kol, kafakol, karakol, karpuz kol, ön kol, sağkol, sağ kol, takma kol, kolu uzun, cırcır kolu, çengi kolu, dağ kolu, deve kolu, imdat kolu, iş kolu, kantar kolu, kapı kolu, keşif kolu, kumanda kolu, sürgü kolu, tulumba kolu, vites kolu, yay kolu, yürüyüş kolu, zuhuri kolu
LOK
(Kelime Kökeni: İngilizce lock)
[isim] [denizcilik]
-
Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz
KOKA
(Kelime Kökeni: İspanyolca coca)
[isim] [bitki bilimi]
-
İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)
KOLA
(Kelime Kökeni: İtalyanca colla)
[isim]
-
Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
[isim] [bitki bilimi]
-
Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
Birleşik Kelimeler: kola cevizi
OKKA
(Kelime Kökeni: Arapça vuḳiyye)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
- okka çekmek
- okka her yerde dört yüz dirhem
- okkanın altına gitmek