HASAT ile Oluşan Kelimeler (HASAT Kelime Türetme)



HASAT harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. HASAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hasat kelimesinin anlamı nedir? Hasat ile başlayan kelimeler. İçinde hasat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

HASTA10, HASAT10

4 Harfli Kelimeler

HASA9, SAHA9, HATA8, SAAT5, TASA5

3 Harfli Kelimeler

HAS8, SAH8, AHA7, HAT7, ASA4, AST4, TAS4, ATA3

2 Harfli Kelimeler

AH6, HA6, AS3, AT2, TA2


AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

TA (Kelime Kökeni: Farsça tā)


[zarf]
  • Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz

    Ta karşıda büyükannenin evine kadar götürdüler. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ta kendisi
  • ta ki

[kimya]
  • Tantal elementinin simgesi

ATA


[isim]
  • Baba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atadan babadan görmek
  • ata dostu oğla mirastır
  • atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
  • atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
  • ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
  • atasını tanımayan Allah'ını tanımaz

Birleşik Kelimeler: atabey, ataerki, ata lira, atasarısı, atasözü


AS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım
[isim]
  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]
  • Arsenik elementinin simgesi

ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)


[isim]
  • Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
[eskimiş]
  • İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa

Birleşik Kelimeler: mareşallik asası


AST


[isim]
  • Alt
[askerlik]
  • Rütbe veya kıdemce küçük olan asker

Birleşik Kelimeler: astsubay


TAS (Kelime Kökeni: Arapça ṭās)


[isim]
  • Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap
[sıfat]
  • Bu kabın alacağı miktarda olan

    İki tas pirinç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tas gibi

Birleşik Kelimeler: tas kebabı, tas tarak, el tası, hamam tası, kafatası, karıntası, sefer tası, su tası, tıraş tası


SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)


[isim]
  • Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası

    Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
  • saat bu saat
  • saat gibi
  • saat gibi işlemek
  • saati çalmak
  • saati saatine uymamak
  • saat on bir buçuğu çalmak
  • saat tutmak

Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri


TASA


[isim]
  • Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam(I)

    Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar. - Falih Rıfkı Atay

[ruh bilimi]
  • Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tasa çekmek
  • tasa etmek
  • tasasına düşmek
  • tasası sana mı düştü?


AH


[isim]
  • İlenme, beddua
[ünlem]
  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]
  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah


HA


[ünlem]
  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

[bağlaç]
  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]
  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat] [kaba konuşmada]
  • Evet
[teklifsiz konuşmada]
  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]
  • Hahniyum elementinin simgesi

AHA


[edat] [halk ağzında]
  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!


HAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭṭ)


[isim]
  • Çizgi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hat çekmek

Birleşik Kelimeler: hat bekçisi, hattıhareket, ana hat, dar hat, demir hat, dış hat, faturalı hat, faturasız hat, havai hat, hüsnühat, iç hat, kör hat, ana besleme hattı, ana kolon hattı, ateş hattı, avcı hattı, bağlama hattı, borda hattı, boru hattı, istiva hattı, karakol hattı, link hattı, pruva hattı, ring hattı, su hattı, telefon hattı, telgraf hattı, tramvay hattı, dış hatlar, iç hatlar, şehir hatları


HATA (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭāʾ)


[isim]
  • Yanlış

    Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hata etmek (veya eylemek veya işlemek)
  • hataya düşmek

Birleşik Kelimeler: hatasıyla sevabıyla, ayak hatası


HAS (Kelime Kökeni: Arapça ḫāṣṣ)


[sıfat]
  • Özgü

    Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir. - Cemil Meriç

[mecaz]
  • İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse)
[isim] [tarih]
  • Başmaklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • has olmak

Birleşik Kelimeler: has un, kendine has