GRAMAJ ile Oluşan Kelimeler (GRAMAJ Kelime Türetme)



GRAMAJ harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. GRAMAJ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gramaj kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

GRAMAJ20

5 Harfli Kelimeler

GARAJ18

4 Harfli Kelimeler

MARJ14, GRAM9, GAMA9, ARMA5

3 Harfli Kelimeler

GAM8, GAR7, AMA4, RAM4, ARA3

2 Harfli Kelimeler

AM3, MA3, AR2, RA2


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

RA


[kimya]
  • Radyum elementinin simgesi

ARA


[isim]
  • İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe
[sinema] [tiyatro]
  • Bir oyunda, bir filmde izleme sırasında dinlenmek üzere verilen kısa süre, antrakt
[spor]
  • Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları
[spor]
  • Spor karşılaşmalarında oyuncuların dinlenmek ve taktik almak için kullandıkları süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arada çıkarmak
  • arada kalmak
  • arada kaynamak
  • aradan çekilmek
  • aradan çıkarmak
  • aradan çıkmak
  • aradan kaldırmak
  • aradan sıyrılmak
  • araları limoni olmak
  • aralarına kara kedi girmek
  • aralarında dağlar kadar fark olmak
  • aralarındaki buzları eritmek
  • aralarından kara kedi geçmek
  • aralarından su sızmamak
  • araları şekerrenk (veya serin) olmak
  • arası (veya araları) açılmak (veya açık olmak veya bozulmak)
  • arası geçmeden
  • arası hoş (veya iyi) olmamak
  • arası hoş (veya iyi) olmamak
  • arasına (veya aralarına) karışmak
  • arasını (veya aralarını) açmak (veya bozmak)
  • arasını (veya aralarını) bulmak
  • arası olmamak
  • arası soğumak
  • ara vermeden
  • ara vermek
  • araya (veya aralarına) soğukluk girmek
  • araya almak
  • araya girmek
  • araya gitmek
  • araya kaynayıp gitmek
  • araya koymak
  • araya vermek
  • arayı açmak
  • arayı soğutmak
  • arayı yapmak

Birleşik Kelimeler: ara bağlantı, ara başlık, ara bono, arabozan, ara bozucu, ara bulma, ara bulucu, ara cümle, ara deniz, ara eleman, ara kapı, ara kararı, ara kazanç, ara kesit, ara konakçı, ara mal, ara nağme, ara pası, ara seçim, ara sıcak, ara sınav, ara sıra, ara sokak, ara söz, ara tümce, ara yerde, ara yön, arayüz, arada bir, açık ara, bir ara, o ara, uzak ara, beşibirarada, bu arada, apış arası, çatı arası, devletler arası, devre arası, gezegenler arası, gözeler arası, hafta arası, hücreler arası, kentler arası, kıtalar arası, kişiler arası, kulüpler arası, mahalle arası, memleketler arası, milletlerarası, okullar arası, öğle arası, satır arası, şehirler arası, tavan arası, toplumlar arası, uluslararası, ülkeler arası, üniversiteler arası, metinler arasılık


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)


[sıfat]
  • Görme engelli
[bağlaç]
  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var


RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)


[sıfat] [eskimiş]
  • Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ram etmek
  • ram olmak


ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)


[isim]
  • Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
[denizcilik]
  • Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arma donatmak
  • arma soymak
  • arma uçurmak (veya budatmak)


GAR (Kelime Kökeni: Fransızca gare)


[isim]
  • Demir yolu ile yolculuk edenlerin gereksinimlerinin geniş ölçüde karşılandığı büyük tren istasyonu

    Bu beylerle Selânik Garı'nın civarında bazı bahçelerden geçerek gidiyorduk. - Yahya Kemal Beyatlı


GAM (Kelime Kökeni: Arapça ġamm)


[isim]
  • Tasa, kaygı, üzüntü

    Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var? - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gam çekmek
  • gam yememek

Birleşik Kelimeler: defigam

[isim] [müzik]
  • Sekiz notanın kalın sesten inceye veya inceden kalına gitmek üzere sıralanmış dizisi

    Sonra, titrek titrek, ilk gamlarını sıraladığı piyanoyu hatırlıyor, do, re, mi, fa, sol... - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gam yapmak

Birleşik Kelimeler: majör gam


GRAM (Kelime Kökeni: Fransızca gramme)


[isim]
  • Kilogramın binde biri değerindeki ağırlık ölçüsü birimi

Birleşik Kelimeler: gramağırlık, gramkuvvet, gramsantimetre


GAMA (Kelime Kökeni: Fransızca gamma)


[isim]
  • Yunan alfabesinin üçüncü harfi (g)

Birleşik Kelimeler: gama ışınları


MARJ (Kelime Kökeni: Fransızca marge)


[isim]
  • Yazılmış veya basılı bir kâğıdın kenarında bırakılmış boşluk
[ekonomi]
  • Pay

Birleşik Kelimeler: kâr marjı


GARAJ (Kelime Kökeni: Fransızca garage)


[isim]
  • Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık

    Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim. - Cahit Uçuk


GRAMAJ (Kelime Kökeni: Fransızca grammage)


[isim]
  • Ekmek ve kâğıt için ağırlık ölçüsü