FRİTÖZ ile Oluşan Kelimeler (FRİTÖZ Kelime Türetme)



FRİTÖZ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. FRİTÖZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fritöz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

FRİTÖZ21

4 Harfli Kelimeler

FÖTR16, ÖRFİ16, FRİZ13, ZİFT13

3 Harfli Kelimeler

ÖRF15, TÖZ12, FİT9, TÖR9, TİZ6, ZİR6

2 Harfli Kelimeler

ÖF14, ÖZ11, İZ5, İT2, Tİ2


İT


[isim]
  • Köpek
[hakaret yollu]
  • Değersiz, terbiyesiz kimse

    Babaları da zaten itin biri. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • it ağzını kemik tutar
  • it değmekle deniz pis olmaz
  • it derisinden post olmaz
  • it dişi domuz derisi
  • ite atsan yemez
  • ite ot, ata et vermek
  • it gibi çalışmak
  • iti an, taşı eline al (veya çomağı hazırla)
  • iti ite kırdırmak
  • itin ahmağı baklavadan pay umar
  • itin götüne (veya kıçına) sokmak
  • itin kuyruğunda
  • iti öldürene sürütürler
  • it ite (buyurur), it de kuyruğuna
  • it iti ısırmaz
  • it izi at izine karışmak
  • it kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
  • itle çuvala girilmez
  • itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
  • it ölüsü gibi
  • it sürü, para kazan
  • it sürüsü kadar
  • it ulur, birbirini bulur
  • it ürür, kervan yürür

Birleşik Kelimeler: itayağı, itboğan, itburnu, it canlı, it dalaşı, itdirseği, it elli, it hıyarı, it kopuk, itkuyruğu, itoğluit, it üzümü, ekin iti



[isim] [askerlik]
  • Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tiye almak

Birleşik Kelimeler: ti borusu, ti işareti

[kimya]
  • Titan elementinin simgesi

İZ


[isim]
  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

[matematik]
  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi


TİZ (Kelime Kökeni: Farsça tīz)


[sıfat]
  • İnce, keskin (ses)

    Tüfeklerin daha tiz yaylım teraneleri bu en yüksek ölüm raksına hâkim olmuş. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: tiz ses


ZİR (Kelime Kökeni: Farsça)


[isim] [eskimiş]
  • Alt

FİT (Kelime Kökeni: Arapça fitne)


Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit vermek (veya sokmak)

[isim] [argo]
  • Ödeşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fit olmak

[isim]
  • 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi

TÖR


[isim] [eskimiş]
  • Başköşe

ÖZ


[isim] [felsefe]
  • Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı

    Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - Haldun Taner

[zamir]
  • Kendi, zat

    Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan

[mecaz]
  • Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde

    Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde. - Aka Gündüz

[bitki bilimi]
  • Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm

    Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • özü sözü bir (olmak)

Birleşik Kelimeler: öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü

[sıfat]
  • Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan

    Size öz evladım gibi davranacağım. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: öz kardeş

[isim] [halk ağzında]
  • Dere, çay

TÖZ


[isim]
  • Kök, asıl, cevher
[felsefe]
  • Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram, cevher

FRİZ (Kelime Kökeni: Fransızca frise)


[isim]
  • Tavandan inerek sahnenin üst kısmını, sahne boyunca kaplayan kısa, dar perde
[mimarlık]
  • Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm, efriz

ZİFT (Kelime Kökeni: Arapça zift)


[isim]
  • Katran ve diğer organik maddelerin buharlaşmasından veya damıtılmasından elde edilen, kolay kırılan, az ısı ile eriyen, katı, siyah, parlak madde, karasakız

    Sağ elinin iki parmağı sigara ziftinden kararmıştı. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zift gibi
  • ziftin pekini yesin
  • zift yesin


ÖF


[ünlem]
  • Usanç, bezginlik, tiksinti vb. duygular anlatan bir söz

    Öf, ne kaba adam! Öf, ne pis koku!


ÖRF (Kelime Kökeni: Arapça ʿurf)


[isim]
  • Yasalarla belirlenmeyen, halkın kendiliğinden uyduğu gelenek

    Allah'a şükür, Türk halkı kendi diline, dinine, örf ve âdetlerine hâlâ bağlıdır. - Mehmet Kaplan


FÖTR (Kelime Kökeni: Fransızca feutre)


[isim]
  • Şapka, çanta, çiçek ve başka süs eşyası yapmak için kullanılan ince ve yumuşak keçe
[sıfat]
  • Bu keçeden yapılmış (şapka)

ÖRFİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿurfī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Örfle ilgili

Birleşik Kelimeler: örfi idare