FIRÇA ile Oluşan Kelimeler (FIRÇA Kelime Türetme)



FIRÇA harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. FIRÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fırça kelimesinin anlamı nedir? Fırça ile başlayan kelimeler. İçinde fırça olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

FIRÇA15

4 Harfli Kelimeler

ÇIRA8

3 Harfli Kelimeler

FIR10, FAR9, RAF9, AÇI7, ÇAR6, ARI4, IRA4

2 Harfli Kelimeler

AF8, FA8, AÇ5, IR3, AR2, RA2


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

RA


[kimya]
  • Radyum elementinin simgesi

IR


[kimya]
  • İridyum elementinin simgesi
[isim]
  • 343 yır

ARI


[sıfat]
  • Temiz

Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı

[isim] [hayvan bilimi]
  • Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arı bal alacak çiçeği bilir
  • arı bey olan kovana üşer
  • arı gibi
  • arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
  • arı gibi sokmak
  • arı kızdıranı sokar
  • arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
  • arı söğüdü, akıllı öğüdü sever

Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı


IRA


[isim]
  • Karakter


[sıfat]
  • Yemek yemesi gereken, tok karşıtı

    Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk

[mecaz]
  • Gözü doymaz, haris

    Ne aç adam!

[mecaz]
  • Çok istekli, hevesli

    Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu

[zarf]
  • Karnı doymamış olarak

    Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acından kimse ölmemiş
  • acından ölmek
  • aç açık kalmak
  • aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
  • aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
  • aç at yol almaz, aç it av almaz
  • aç ayı oynamaz
  • aç bırakmak
  • aç doymam, tok acıkmam sanır
  • aç doyurmak
  • aç elini kora sokar
  • aç esner, âşık gerinir
  • aç gezmektense tok ölmek yeğdir
  • açın gözü ekmek teknesinde olur
  • açın imanı olmaz
  • açın karnı doyar, gözü doymaz
  • açın koynunda ekmek durmaz
  • açın kursağına çörek dayanmaz
  • açın uykusu gelmez
  • aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
  • aç ile eceli gelen söyleşir
  • aç kalmak
  • aç köpek fırın deler
  • aç kurt aslana saldırır
  • aç kurt gibi
  • aç kurt yavrusunu yer
  • aç ne yemez, tok ne demez
  • aç susuz kalmak
  • aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
  • aç, yanından kaç

Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç


ÇAR (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim] [tarih]
  • Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen unvan

AÇI


[isim] [matematik]
  • Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
[mecaz]
  • Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi

    Her oyunda, ele aldığım konu için yeni bir şekil, dramatik açıdan ve sahneleme açısından yeni bir üslup bulmaya çalışıyorum. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: açıortay, açıölçer, açı ölçüm, bütünler açı, çevre açı, dar açı, dış açı, dış ters açı, dik açı, doğru açı, geniş açı, iç ters açı, komşu açı, merkez açı, ölü açı, sınır açı, tam açı, ters açı, tümler açı, yöndeş açılar, bakış açısı, görme açısı, görüş açısı, saat açısı, tepe açısı


ÇIRA (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)


[isim]
  • Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
[halk ağzında]
  • Lamba

Birleşik Kelimeler: çaydaçıra, Marmara çırası


AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)


[isim]
  • Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • af buyurun!
  • af çıkarmak
  • af dilemek
  • affa uğramak
  • affını dilemek (veya istemek)
  • affınıza sığınarak

Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af


FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)


[isim] [müzik]
  • Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses

Birleşik Kelimeler: fa anahtarı


FAR (Kelime Kökeni: Fransızca phare)


[isim]
  • Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği

    Taksi yaklaşırken farların ışıkları gittikçe güçlenerek yukarılara doğru tırmandı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kısa far, uzun far, sis farı

[isim]
  • Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün

    Uzun ve kıvırcık kirpiklerini göz kapaklarına kadar sürdüğü farla boyadı. - Cahit Uçuk


RAF (Kelime Kökeni: Arapça reff)


[isim]
  • Üstüne öteberi koymak için duvara veya bir dolabın içine birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta veya metal levha

    Nuran, etajerin orta rafından büyük bir kartpostal albümü aldı. - Mahmut Yesari

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rafa koymak (veya kaldırmak)

Birleşik Kelimeler: raf ömrü, açık raf, köşe rafı


FIR


[zarf]
  • Fırıl fırıl
[isim] [argo]
  • Piç, fırlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fır dönmek

Birleşik Kelimeler: fır fır


FIRÇA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Bir şeyin tozunu, kirini gidermekte veya bir şeye boya, cila sürmekte kullanılan, bir araya getirilerek bağlanmış kıl vb.nden yapılan araç

    Yer yer kireç artıkları ve fırça çizgileri duruyor. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Resim yapma sanatı ve biçimi
[argo]
  • Paylama
[madencilik]
  • Çökmeyi engelleyen bağların oynamasını veya kaymasını önlemek için aralara yerleştirilen direk parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fırça çekmek (veya atmak)
  • fırça gibi
  • fırça yemek

Birleşik Kelimeler: perlon fırça, tel fırça, boya fırçası, diş fırçası, sakal fırçası, tıraş fırçası, toz fırçası