EZBERE ile Oluşan Kelimeler (EZBERE Kelime Türetme)



EZBERE harflerinden oluşan 13 kelime bulunuyor. EZBERE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ezbere kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

EZBERE11

5 Harfli Kelimeler

EZBER10

4 Harfli Kelimeler

BEZE9, REZE7, BERE6

3 Harfli Kelimeler

BEZ8, ZER6, BRE5, EBE5

2 Harfli Kelimeler

ZE5, BE4, ER2, RE2


ER


[isim]
  • Erkek

    Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • İşini iyi bilen, yetenekli kimse

    Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç

[sıfat] [mecaz]
  • Kahraman, yiğit
[askerlik]
  • Rütbesiz asker, nefer

    Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel

[halk ağzında]
  • Koca

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ere gitmek (veya varmak)
  • ere vermek
  • erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
  • erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
  • er kocar, gönül kocamaz
  • er lokması er kursağında kalmaz
  • er olan ekmeğini taştan çıkarır
  • er oyunu üçe kadar

Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri

[zarf] [halk ağzında]
  • Erken

    Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç

[kimya]
  • Erbiyum elementinin simgesi

RE


[isim] [müzik]
  • Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
[kimya]
  • Renyum elementinin simgesi

BE


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Namluna dayanır, yola dalarsın / Duruşun bakışın yaman, be Ali! - Faruk Nafiz Çamlıbel

[kimya]
  • Berilyum elementinin simgesi

BRE (Kelime Kökeni: Rumca)


[ünlem] [eskimiş]
  • `Ey, hey` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Bre Arslan Bey! Sen bu işi kolay mı sanırsın? - Sevinç Çokum

[bağlaç]
  • Tekrarlanan iki emir kipi arasına getirilerek işin sürekliliğini anlatan bir söz

    Öyle bir yol ki git bre git, bitmez. Gez bre gez. Dolaş bre dolaş. - Ahmet Rasim


EBE


[isim]
  • Doğum işini yaptıran kadın

    Babam ebe bulmaya koştu. - Ayla Kutlu

[halk ağzında]
  • Büyükanne, nine

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ebe olmak

Birleşik Kelimeler: ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi


ZE



BERE


[isim]
  • Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
[isim]
  • Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

    Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


ZER (Kelime Kökeni: Farsça zer)


[isim] [eskimiş] [kimya]
  • Altın

REZE (Kelime Kökeni: Arapça rezze)


[isim]
  • Menteşe

    Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti. - Peyami Safa


BEZ (Kelime Kökeni: Arapça bezz)


[isim]
  • Pamuk veya keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput

    Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Kumaş veya dokumadan yapılmış

    Botlarımı çıkartırken yatağın altında Mine'nin bez terliklerini görüyorum. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bez alırsan Mısır'dan, kız alırsan asilden
  • bez bağlamak
  • bezi herkesin arşınına göre vermezler
  • bezini yıkamak

Birleşik Kelimeler: gazlı bez, ham bez, kozalaksı bez, sarı bez, soğuk bez, Amerikan bezi, bal özü bezi, baş bezi, bombe bezi, branda bezi, bulaşık bezi, çadır bezi, çocuk bezi, el bezi, etek bezi, Japon bezi, kaput bezi, kefen bezi, namaz bezi, pamuk bezi, sargı bezi, sofra bezi, şeytan bezi, Şile bezi, taharet bezi, toz bezi, ütü bezi, yelken bezi

[isim] [biyoloji]
  • İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ

    Tükürük bezleri. Pankreas bezi.

Birleşik Kelimeler: bez tüyler, ak kan bezi yangısı, böbrek üstü bezi, dil altı bezleri, er bezi, iç salgı bezi, kalkan bezi, kulak altı bezi, meme bezi, paratiroit bezi, ter bezi, tiroit bezi, yağ bezi, gözyaşı bezleri, tükürük bezleri, yağ bezleri


BEZE


[isim] [anatomi]
  • Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde

Birleşik Kelimeler: gözyaşı bezeleri

[isim]
  • Hamur topağı, pazı
[isim]
  • Yumurta akı ve pudra şekeri ile yapılan bir çeşit pasta türü

EZBER (Kelime Kökeni: Farsça ezber)


[isim]
  • Bir metni veya bir sözü eksiksiz tekrarlayabilecek biçimde akılda tutma

    Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. - Çetin Altan

[eskimiş]
  • Ezber edilecek ders

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ezber bozmak
  • ezber etmek
  • ezberinde olmak
  • ezber okumak


EZBERE


[zarf]
  • Ezberleyerek, bir yerden okumayarak, bir yere bakmayarak

    Beni karşısına oturttu, bir şiirimi ezbere okudu. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Aslını, gerçeğini anlamadan, bilmeden, düşünmeden, incelemeden

    İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ezbere almak
  • ezbere anlatmak
  • ezbere bilmek
  • ezbere iş görmek
  • ezbere konuşmak
  • ezbere yapmak